Piyasalar

Gerçek, Sürekli, Yaygın ve Milli Demokrasi

Punto:
Düşmanın planlarını ve oyunlarını bilecek, tespit edecek ve onlara tabi olmayacak bir ehliyette ve liyakatte olmak şarttır. Aksi halde inancınıza, ideallerinize, devletimize, milletimize hizmet ettiğinizi sanırsınız ama düşman oyunlarının bir figüranı, bir parçası haline gelebilirsiniz. Milletimiz; haklı ve dosdoğru bir inancın, doğru bir metodun, üstün bir stratejinin, derin bir politik görüşün ve ehliyetli kadroların elinde yönetilmemesi halinde bunalımlar içerisinde yüzmesi ve yok oluşa giden yıkılışa doğru sürüklenmesi mukadder olur. Ülkemizde 12 Eylül öncesinde yaşanan hadiselerin 12 Eylül’ün şartlarını hazırlamak üzere ülkemiz içerisinde yuvalanan emperyalist güçlerin maşası durumunda bulunan “Derin Gladyo” tarafından hazırlandığı artık gün gibi aşikardır. Ama bir çok kesim inancı ve idealleri adına hiç de farkına varmadan bu derin Gladyo’nun bir parçası haline gelebilmiş ve kullanılabilmiştir. Aynı merkezden temin edildiği anlaşılan silahları sağcı ve solcu diye adlandırılan insanlar birbirlerine karşı kullanabilmişlerdir. Bu durum şüphesiz günümüzde daha farklı usül ve yöntemlerle devam etmektedir. Ve biz hala aynı çizgide benzer insanların, benzer rolleri üstlenen tiyatrodaki oyuncuların peşinden sürüklenip gidebilmekteyiz. Peygamberimizin: “Bir mümin aynı delikten iki defa ısırılmaz.” muhteşem uyarısı bize bir türlü yol gösterememektedir. Emperyalist güçlerin oyununu bozmak; onların oyunlarını tetkik etmek, anlamak ve bu oyunlara gelmemekle mümkündür. Bu hem deha derecesinde bir zekayı gerektirir hem de çok ciddi şekilde çalışmak, okumak, araştırmak; okuduğumuz ve araştırdığımız konuları o zekamızla tahlil etmek,çözümler üretmek; yeni taktikler ve stratejiler geliştirmekle mümkündür. Bunu yapamadığınız zaman iki seçenekle karşı karşıyasınızdır: Ya bilerek, bilmeyerek zorunlu olarak düşman oyununa gelir düşmanın planlarının bir parçası haline gelirsiniz; ya da kendinizin, ailenizin, çocuklarınızın başına akla hayale gelmedik bir çok iş gelir ya da siz bir trafik kazasında veya bir başka kazada veya bir başka şekilde ölüme mahkum edilirsiniz. Bazı liderlerin ve bazı kimselerin sessizliğini bu bakımdan iyi değerlendirmek gerekir. İçinde bulunulan Türkiye ve dünya durumu ve şartları bir hareketin metot ve taktiklerine tesir eder. Zira atalarımız: “Zamansız öten horozun başını keserler.” diye ifade etmişlerdir. Yine atamız Bilge Edebali: “ Vaktinden önce tohum yeşermez, çiçek açmaz.” söylemiştir Onun için; “Zamanının imamını bilmeden ölmek cahiliye devri ölümüyle ölmek gibidir.” (Hazreti Muhammed) buyurulmuştur. Günümüzde zamanın imamı, lideri olarak bir kişi kadar bir kadroyu bir ekibi de düşünebiliriz diye düşünüyorum. Ya da milletin içerisinden seçilmiş en zeki, en ehliyetli ve liyâkatli kişilerin milleti temsil etmek üzere oluşturacağı bir meclis anlaşılabilir. Yani gerçek, sürekli, yaygın ve milli bir demokrasiyi gerçekleştirmekle bu mümkün olabilir. Diğer yandan tüm İslam ülkelerinden nüfusları oranında seçilecek milletlerinin gerçek temsilcileri; milletinin en zeki, en çalışkan, en liyakatlı insanlarının oluşturacağı bir meclis İslam dünyası ile ilgili işlere yön vermelidir. Buna günümüzün şartlarına göre düzenlenmiş bir nevi halifelik müessesesi de denebilir. Mustafa Kemal Atatürk’ün:” Bundan böyle hilafet Büyük Millet Meclisinde mündemiçtir.” sözünden de herhalde bunu anlamak gerekir. Bunlar yapılamadığında fetret içerisinde tepelenen bir millet ve Türk-İslam dünyası olarak yok oluşa giden yıkılış içerisine sürüklenmemiz mukadder olur. Ey Allah’ım! Her birimizin, milletimizin, Türk dünyasının,İslam dünyasının sorumluluklarımızı idrak etmemizi nasip eyle… Allah yar ve yardımcımız olsun. Selam ve muhabbetle…