Piyasalar

Felsefe, Din, Bilim !

Punto:
Felsefe, din ve pozitif bilimler arasında ilişkileri doğru düzgün tanzim edemeyen toplumların kafa karışılıklığı ve riyakârlığını yaşıyoruz. Oysa ki, kültür ve kültürün en önemli parçasını oluşturan inançlar rasyonel alanın dışındadır. Sözde pozitif bilimler adına kültüre ve inançlara dâir kesin hükümlerde bulunmak "modern bilimlere" aykırıdır. Bilimsel gerçeklikle, inanç ve kültür alanını farklı metodoloji ile değerlendirmek gerekirken, ısrarla bu iki alanı birbirinin içine sokarak izâh etmeye çalışmak, toplumsal gerilimlerimizin en temel sebebini oluşturmaktadır. Bu yönüyle her iki alanın temsilcileri de mutlak "bağnazlık" veya "yobazlık" hastalığına duçâr olmuşlardır. Teknik ve kitabi bilgiyle çok boyutlu hayatın kendisinden kaynaklanan kültüre ve inanca dair bilgiyi "mutlak gerçeklik" ölçüleriyle mukayese etmemek gerekir... Böyle bir yanlışa düşmemiş olsak, bu alanları tanzim etmek etmek noktasında doğru yönteme ulaşmış olacak ve toplumsal fay hatları üretmemiş olacağız... Devlet eliyle sosyolojik dinamikleri gözetmeksizin yürütülen modernleşme çabaları, işte bu noktada hataya düşmüş ve doğal olarak da tepkisel eğilimlerin ortaya çıkmasının sosyal ve siyasi sonuçlarıyla muhatap olmuşlardır. Yaşadıklarımızın kısaca özeti ise bu cümledeki tespitimizde bulunmaktadır. (Kimse bu açıklamalarımıza çok teorik demesin; benim sayfa arkadaşlarım bu izâhları anlayacak zihni ve fikri düzeydedirler.) Rubil GÖKDEMİR