Sadi Özgül
Punto:
Dinle
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Habertürk’te 'Açık ve Net' programında Kübra Par’ın sorularını yanıtladı.
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması ile ilgili memnuniyetini dile getiren Erbakan, “Ayasofya açılışının ön çalışmasını rahmetli Erbakan Hocamız yapmıştı” dedi.
“24 Temmuz’da kılınacak olan üçüncü şükür namazında biz de bulunacağız inşallah” diyen Erbakan, kararın açıklanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak tebrik ve teşekkürlerini ilettiğini bildirdi.
Seçim kararı alınması durumunda hangi ittifakın parçası olacaklarına ilişkin soruya yanıt veren Erbakan, projelerini ve kırmızı çizgilerini ortaya koyacaklarını, faiz yerine üretim ve istihdam ekomomisini savunduklarını hatırlattı.
Bunları hangi ittifakta gerçekleştireceklerini değerlendireceklerini belirten Erbakan, “Yeni sistemde ittifaklar siyasetin bir parçası. O noktada da milli görüşün hedeflerine ulaşmanında hangi ittifakla birlikte olursak daha başarılı oluruz. İlgili kurullarla görüşülerek karar verilir” diye konuştu.
Peki öyleyse şu soruyu soralım.
Bunlar güzel sözler elbette. Fatih Erbakan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde ittifakların doğal olduğunu belirterek seçim kararı alınmasının ardından ittifakla ilgili karar vereceklerini söylemiş söylemesine de, Fatih Erbakan’ın ve partisini bir karşılığı var mı !?
Gezici araştırmanın başkanı Murat Gezici’nin veriye dayanmayan tahminlerinden çıkardığı; “anketlerde gözükmese bile önümüzdeki dönemde Fatih Erbakan ve YRP’nin popülaritesi yükselecek” anlamına gelen sözlerini Fatih Erbakan’ın önüne hangi Genel Başkan yardımcısı yada, danışmanı koymuşsa onu iyi heyacanlandırıp gaza getirmiş olmalı ki, şimdiden TV lere çıkmış, ben buradayım beni unutmayın diye hatırlatma yapıyor ve “ittifaklara varız” mesajı veriyor…
Peki bir karşılığı var mı?
Siyasetçi babaların oğulları siyaset yapamaz diye bir kural yok. Böyle bir kural ve anlayışta olanlar varsa bende karşı çıkarım. Ama, Türkiye’de babadan oğula geçen bir siyasi hareket hiçbir zaman yürümemiştir, başarılı olamamıştır.
Özal’ın, Türkeş’in, Menderes’in oğulları parti kurdular. Ama başarılı olamadılar.
İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü SHP genel başkanıyken SHP sandıkta baraj altında kaldı.
Fatih Erbakan’ın dezavantajları şunlardır.
– Özellikle Türkiye’de babası neyse oğlu da odur anlayışı hakimdir.
– AKParti’nin, Necmettin Erbakanın milli görüş partilerinden, Refah ve Faziletin içinden doğduğunu ve bugünkü gidişatta da payları olduğunu düşünüp kızgın olanların sayısı bir hayli fazla.
– Bunun yanında 28 Şubat sürecinde yaşanan olayların etkisinde olan ve tekerrür etmesinden endişesi olanlar var.
– Fatih Erbakan’ın ‘babasının kötü bir taklitçisi’ olduğunu düşünenler var.
– Fatih Erbakan’ın 'Erbakan hocanın oğlu olmaktan başka bir özelliği yoktur' diye düşünenler var.
– En önemlisi de Fatih Erbakan’ın devletin hiçbir kademesinde görev almamış olduğu için, devleti ve bürokrasiyi tanımayan birine nasıl güveniriz diye düşünenleri de unutmamak lazım
Sadece bunları ele aldığımızda bile, Fatih Erbakan’ın ve Partisi’nin halk nazarında bir karşılığı olmayacağı için siyaset sahnesinde de bir karşılığının olmayacağını şimdiden söyleyebiliriz
Vesselam
Sadi Özgül