Piyasalar

Erdoğan’ın kritik Ukrayna ziyareti ve Volodymyr Zelensky’i bekleyen trajik son!

Punto:

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Gutuerres'in, 18 Ağustos'ta (bugün) Ukrayna'nın Lviv kentinde Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceği, 20 Ağustos'ta da İstanbul'daki tahıl koordinasyon merkezini ziyaret edeceğinin açıklanması, yakın gelecekte Kiev - Moskova arasında barış görüşmelerinin hızlanabileceği umudunu artırmış görünüyor. 

Savaşın bir an önce sonlanmasına yönelik uluslararası çabalarda Türkiye birinci sırada. 

Ukrayna savaşı üzerinden Rusya’ya yönelik küresel kuşatma ve ambargo programı uygulayan Londra ve Washington, savaşın devamını arzuladıklarını her fırsatta belli etmekten çekinmiyorlar. Enerji tedarik krizi yaşayan Avrupa ülkelerin büyük çoğunluğu ise gıda ürünlerinin artan fiyatlarından olumsuz etkilenmemek için savaşın bir an önce sonlanmasına yönelik adımlar atıyor. Bu kapsamda NATO üyeliği vaadiyle savaşın öncesinden ABD ile İngiltere’nin kuklası pozisyonuna düşürülen Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodymyr Zelensky’in her türlü yöntem denenerek görevinden uzaklaştırılması dahi planlarına dahil.

Ukrayna’da askeri bir darbe  Zelensky’i koltuğundan edebilir!..

Eski bir ABD Deniz Piyadeleri istihbarat subayı, Sovyetler Birliği'nde INF Antlaşması'nı uygulayan bir müfettiş, Körfez Savaşı sırasında General Schwarzkopf'un kadrosunda ve 1991-1998 yılları arasında BM silah müfettişi olarak görev yapan ve “Perestroika Zamanında Silahsızlanma: Silahların Kontrolü ve Sovyetler Birliği'nin Sonu” kitabının yazarı Scott Ritter; birkaç gün önce Avrupa ve Rusya basınında yankılanan bir iddia ortaya attı.

ABD eski istihbarat subayı Scott Ritter, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky için trajik bir son öngördü. Zelensky, Ukrayna'nın kendi halkı tarafından sınır dışı Zelensky'nin yakında bir politikacı olarak kariyerine son verebileceğini söyledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın prestijinin giderek azalması nedeniyle, iktidarda kalmasının artık mantıklı olmadığını belirterek, yakında Ukrayna'da bir darbe gerçekleşmesi ihtimaline dikkat çekti, Zelensky'ninUkrayna halkı tarafından sınır dışı edilebileceğini veya  ülke dışına kaçabileceğini söyledi. Scott Ritter'e göre, ona güvenmeyi bırakan kendi vatandaşlarının elinde ölecek. 

Sebeb? 

Çünkü Rusya'yı kışkırtarak ülkesine saldırtması sonrasında patlak veren savaşta siviller de dahil olmak üzere on binlerce Ukraynalı'nın öldürülmesinden, ülkesinin harabeye dönmesinden Cumhurbaşkanı Zelensky sorumlu. Zelensky'ninprestijindeki kademeli düşüş nedeniyle, iktidarda kalması artık bir anlam ifade etmiyor.

Batılı liderler, Zelensky imajına prim vermiyor!..

Zelensky'nin sözde yıldızını parlatan CIA/MI-6 piar servisi "imaj hiçbir şeydir, susuzluk her şey" reklam sloganını yanlış anlamışlar ki, tersine çevirmişler.  Zelensky'nin imaj balonu çoktan patladı. Başarısızlıklarla dolu bir Zelensky portresi sadece halkını değil Batılı ülkelerin liderlerini de negatif etkiledi. 

Artık onlar da hiçbir gerçeklik teması içermeyen Zelensky imajına bel bağlamıyor. Bu nedenle Rus ordusu karşısında hezimete uğramakla kalmayıp, üstüne bir de dünya enerji ve gıda ürünlerinin aşırı fiyatlamasına yol açan bu kuklanın başında bulunduğu Kiev yönetimine  yardım etmeyi çoktan bıraktılar. Zelensky, uzun süredir bir hayal kırıklığı ve umutsuz vakıa.

Daha önce Sky News Australia sunucusu Corey BernardiUkrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'nin Batı medyasında yarattığı imajı eleştirmişti. Ayrıca insan hakları örgütü, Uluslararası Af Örgütü de raporunda Ukraynaaskerlerinin uluslararası hukuk normlarını ve askeri hukuku ihlal ettiğini açıklamışlardı.

Zelensky'i yaşarken gömen Scott Ritter kim?

İddiasına yer verdiğim Ritter'in özel yaşamından biraz söz etmemiz gerekecek. Amerikan dış politikasının en tartışmalı isimlerinden biri olan Scott Ritter, asker bir ailenin dört çocuğunun en küçüğü ve tek oğlu. 1961 doğumlu Ritter'in babası Hava Kuvvetleri'ndeydi. Annesi askeri hemşireydi. Scott; orta öğrenimini babasının görevi nedeniyle HawaiiAlmanya ve Türkiye'de tamamladı. Babası, İncirlik HavaÜssünde görev yapmıştı.

Scott, Franklin ve Marshall Koleji'ne gitti. Rus tarihi ve dili okudu ve mezun olduktan hemen sonra ABD Deniz Piyadeleri'ne girdi. Hızlı bir şekilde istihbaratsubayı olarak terfi etti ve 1988'de Rusya'nın Votkinsk kentindeki Yerinde Teftiş Ajansı (OSIA) şubesine, ekibin karşı istihbarat görevlisi olarak katıldı. 

Rusya'da silah müfettişi  olarak çalıştığı süreçte ikinci evliliğini yaptı. 1989'da tanıştığı 19-09-1965 Tiflis doğumlu, Moscow University of Linguistics mezunu, Lamara Shonia ile Bidzina Archilovich Khatiashvili’nin kızları GürcüMarina Khatiashvili ile evlendi.

Scott Ritter'in Marina  Khatiashvili ile tanışmalarının, Sovyetler Birliği istihbaratservisi KGB tarafından ayarlandığı iddia ediliyor. Halâ ilk karısıyla evli iken Ritter, kendisine korumalık ve rehberliğin yanı sıra Rusça tercümanlık yapan 19 yaşındaki Marina Khatiashvili ile bir ilişkiye başlar. 

 SSCB  sınırları dahilinde yabancılarla çalışan herkes, özellikle yabancı diplomatik veya askerlik hizmetine bağlı yabancılar, istisnasız olarak KGB'ye rapor edilirdi. Ritter de o sırada Sovyetlerin, müfettişleri cinsel olarak tehlikeye atmak için "genç kızları" kullandığını belirten çok sayıda rapor kaleme aldı. Ama korktuğu kendi başına geldi. 

Ağustos 1991'de bazı uzun menzilli balistik füzelerinin üretildiği Votkinsk'te bir silah kontrol anlaşmasını izleyen Amerikan ekibi için eski bir Sovyet Gürcü tercümanıolan Marina Khatiashvili ile evliliği vardı. Tanıştıklarında Ritter evliydi ve o ve meslektaşları Khatiashvili ile olan romantizminin Votkinsk'ten ayrıldıktan sonra başladığı konusunda ısrar ediyor. Ancak işi, KGB'ye rapor vermesini gerektirmişti ve Ritter, daha sonra bile onunla evlenerek güvenlik yetkisini tehlikeye attığını biliyordu. Ritter, "Marina'ya aşıktım" demişti. ABD ordusunda etkili bir subayla evlilik yapan Marina  Khatiashvili Ritter1992 Gürcistan iç savaşınından bir yıl sonra ailesini Amerika’ya taşıdı. 

İsrail adına Irak'ta casusluk yapmış!..

BM silah eski denetçisi Scott Ritter2001 yılında yaptığı açıklamada FBI'ın kendisini İsrail adına casusluk yaptığı şüphesiyle üç yıldan fazla bir süredir takip ettiğini, soruşturma dosyasının halen açık tutulduğunu söylemişti. 

1998'de BM denetim ekibinden ayrılan ve müfettişleri yanıltmak ve uluslararası toplumu dolandırmak için Saddam Hüseyin hükümetine sövüp sayan, Irak'ta eski bir Deniz Binbaşısı ve Birleşmiş Milletler silah denetçisiydi.

BM silah eski denetçisi Scott RitterFBI'ın kendisini İsrail adına casusluk yaptığı şüphesiyle üç yıldan fazla bir süredir soruşturma altında tuttuğunu söyledi.

Graham Fuller'den Ukrayna sonrası üzerine bazı sert düşünceler…

 Graham Fuller, 19 Haziran 2022 tarihinde kendi sitesinde yayınlanan "Ukrayna Sonrası Üzerine Bazı Sert Düşüncelerbaşlıklı değerlendirmesinde, şu tespitlerde bulunuyor: 

Ukrayna'daki savaş, bazı net gidişatları ortaya çıkaracak kadar uzadı. İlk olarak, iki temel gerçek:

1. Putin, bu savaşı başlattığı için kınanmalıdır – neredeyse bir savaş başlatan herhangi bir lider gibi. Putin bir savaş suçlusu olarak adlandırılabilir 

2. İkincil kınama, Moskova'nın kırmızı çizgileri aştığına dair defalarca uyarılarına rağmen, Rusya'nın kapısının önüne kadar düşman askeri örgütünü amansızca iterek Rusya ile bir savaşı kasten kışkırtan ABD'ye (NATO) gidiyor. Eğer ABD, İngilizlerin gazına gelmeyip, Finlandiya ve Avusturya gibi Ukrayna'nın tarafsızlığı kabul etmiş olsaydı, bu savaş gerçekleşmezdi.

Hayaller Paris ama gerçek KievWashington'dan gelen muzaffer açıklamaların aksine, Rusya, savaşı kazanıyor ve Ukrayna savaşı kaybetti. Savaşın Rusya'yaherhangi bir uzun vadeli zararı ise tartışmalıdır. ABD'ninRusya'ya yönelik yaptırımları, Avrupa için Rusya'dan çok daha yıkıcı oldu. Küresel ekonomi yavaşladı ve birçok gelişmekte olan ülke, ciddi gıda kıtlığı ve yaygın kıtlık riskiyle karşı karşıya.

Ukrayna savaşında ABD, Avrupa için fareli köyün kavalcısı!

 

Graham Fuller diyor ki;

Sözde “NATO birliği”nin Avrupa cephesinde derin çatlaklar şimdiden ortaya çıkıyor. Batı Avrupa, Rusya'ya karşı savaşında Amerikan Pied Piper'ı yani Fareli Köyün Kavalcısını körü körüne takip ettiği günden büyük pişmanlık duyacaktır.

Aslında bu bir Ukrayna-Rus savaşı değil, son Ukraynalıya vekaleten yürüttürülen bir Amerikan - Rus savaşıdır. 

Batı Avrupalılar, Rusya veya ABD'nin diğer “rakipleri” ile uzun vadeli çatışmaların önemi ve önemli maliyetleri hakkında uzun uzun düşünecekler.

Avrupa, er ya da geç ucuz Rus enerjisini satın almaya geri dönecek. Çünkü başka çaresi yok.

Rusya, Avrupa'nın kapı eşiğinde ve onunla doğal bir ekonomik ilişki eninde sonunda rayına oturacaktır.

Neden böyle olacaktır? 

AvrupaABD'yi, dış politika konusundaki düzensiz ve ikiyüzlü “vizyonu”, dünyadaki “Amerikan liderliğini” koruma konusundaki umutsuz ihtiyaca dayanan, düşüşte olan bir güç olarak algılıyor.

Amerika'nın bu amaçla savaşa girme isteği, başkaları için giderek daha tehlikeli hale geliyor. Avrupa liderliği biliyor ki ABD, savaşa girse dahi bu Avrupa'nın savaşıolmayacaktır.

Küresel enerji ve gıda krizi, Zelensky'nin pimini çekti!..

NATO-Rusya savaşının ortasında Rusya-Türkiye görüşmeleri Batılı başkentlerde kaygı uyandırıyor. Daha önce başlıca NATO güçlerinin Ankara’nın Moskova ile derinleşen ilişkilerine duydukları öfke, 2016 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ıdevirmeye yönelik başarısız bir askeri darbe girişimini desteklemelerine yol açmıştı. Şimdi Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye, Kiev ile Moskova arasındaki savaşı durduracak bir uluslararası pozisyona ve misyona sahip.

Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmanın karmaşıklığından dolayı, şu anda, tüm taraflara uygun bir siyasi uzlaşma için hiçbir parametre yok. 50 yılı aşkın bir süredir enerji ortaklığı, Moskova ve Brüksel arasındaki ilişkiler için stratejik bir temel işlevi gördü. Bu ortaklık her iki taraf için de son derece faydalı oldu. 

 Ancak Ukrayna krizi, enerji maliyetlerini artıran bir faktör olarak Avrupa’nınkarşısına korkunç bir hayalet gibi dikildi. Sorun sadece enerji tedariki ile sınırlı değil. Ukrayna'daki savaş, küresel olarak ve özellikle Orta Doğu'da gıda güvensizliğini artırmaya devam ediyor. Savaştan önce Rusya ve Ukrayna birlikte, dünyayı besleyen diğer önemli ürünlerin büyük bir kısmıyla birlikte dünya buğdayının dörtte birinden fazlasını ihraç etti. 

Ortadoğu özellikle gıda konusunda diğer bölgelere göre Rusya ve Ukrayna'yabağımlı hale geldi. Ukrayna’daki savaş, temel gıda maddelerindeki fiyat artışlarını ve gıda arzındaki kıtlığı tetiklediği gibi aynı zamanda  büyük aksamalara yol açtı. Ukrayna'da devam eden çatışmalar nedeniyle artan fiyatların sıradan AvrupalılarıUkraynalılara verilen destekten daha fazla endişelendirmeye başladığı konulu haberlere Avrupa basınında daha sık rastlanıyor. 

Avrupa Komisyonu'nun üye ülkelere gaz kullanımını yüzde 15 oranında azaltma çağrısı, üyelerin karneye ilişkin kararları kendileri için bağımsız olarak almayı tercih etmeleri nedeniyle protestolarla karşılandı.

Sonuç olarak, herhangi bir kesintinin gönüllü olacağı ve zorunlu bir üst sınırın olmayacağı konusunda anlaşmaya varıldı. Gerisi, Ukrayna'dakilerAB'nin kendisi ve genel olarak Rusya ile Batı arasındakiler de dahil olmak üzere birçok fay hattı etrafındaki gelişmelere bağlı olacaktır.

Rusya-AB ilişkilerinin enerji sektöründeki kısa vadeli önemi açıktır - bir süre, genel olarak ilişkinin tonunu belirleyecektir. 

Bir diğer husus da Ukrayna savaşı, şimdi tüm Avrupa güvenlik mimarisini gözden geçirmek için bir fırsat gibi gösterildi. Oysa Avrupa Birliği, en az Rusya kadar  ABD'nin de yaşlı kıtanın güvenlik sendromunu ateşlediğini gördü.

TürkçesiRuslar kadar Amerikalılar da Avrupa’nın güvenliği açısından sorun oluşturuyor. Nitekim 2. Dünya Savaşı sonrası Kıta Avrupa’sını ahtapot gibi saran ABD askeri üsleri bu sessiz istilanın  ispatı. 

Avrupa Birliği, kendisi açısından her geçen gün hayati önem taşıyan enerji tedariki noktasında daha fazla direnç gösteremez. Savaştan önce Avrupa sanayisi, ihtiyaç duyduğu enerji tedariki açısından Rusya’ya oldukça entegreydi. 

Bu nedenle, kapalı kapılar arkasında Brüksel ve Moskova diplomatları, Ukraynasavaşına bir an önce son vermenin görüşmelerini gerçekleştiriyor.

İşte tam da bu nokta da Ankara'nın varlığını küresel ölçekte anlamlı kılan gelişmeler yaşanıyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kiev ziyaretine bu zaviyeden bakılması daha doğru ve gerçekçi olacaktır. Savaşlın devamını en çok isteyen iki buçuk ülke var.  

Amerika ve İngiltere bir de Vatikan'ın sadık kölesi Varşova.

Muhtemelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kiev ziyareti öncesinde  İstihbaratın Başbuğu MİT Başkanı Dr. Hakan FidanKiev'i mesken tutmuştur. Yine muhtemelen Zelensky'i bekleyen akıbet ve Avrupalı gizli servislerin, Rus istihbaratı ile koordineli darbe çalışmaları hakkında, Ukraynalı muhataplarına brifing vermiştir.

Dediğim gibi, muhtemelen!