Piyasalar

Eğitimde Reform: Üniversite Diplomasının Önemi:

Punto:

Kısa süre önce Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, yaptığı bir konuşmada “Dünyada donanımın
sadece diplomayla ölçüldüğü dönemler çok geride kaldı. Artık bireysel birikimler,
kabiliyetler, beceriler çok daha önemli hale geldi” dedi (bk 08 Mart 2024,
https://twitter.com/iletisim/status/1766116592167911533). Bu tespiti eğitimde -özellikle üniversite sisteminde-
ciddi reform yapılmasının ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
Eğitimde reform konusunu birçok yazımda değerlendirmiştim. Okuyucularımın önceki
yazılarımı da okumalarını öneririm. Bunu, ben ve aklı eren birçok kimse yıllardır dile
getiriyor ama ne MEB’e ne YÖK ne ÖSYM ve ne de üniversitelerden somut bir adım
görmüyoruz.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bu açıklamasından sonra yüksek öğretimde reform
konusunu değerlendirdiğim “Üniversite Reformundan Kaçınılamaz” başlıklı yazımı tekrar
sizlerle paylaşacağım:
YÖK’ün internet adresinden (https://istatistik.yok.gov.tr/) Yükseköğretim ile ilgili tüm
istatistiklere erişmek mümkün. Buradan aldığım bazı istatistikleri sizlerle paylaşayım:
Öğrenci sayısı
2022-2023 eğitim öğretim yılında 208 yükseköğretim kurumunda toplam 6.950.142
öğrencinin 6.204.078’i devlet üniversitelerinde, 735.433’ü vakıf üniversitelerinde, 10.631’i
vakıf meslek yüksekokullarında öğrenim görmüş.
Zaten eleme ve yönlendir olmadığından 7 milyon genç üniversitelerde bir umut diye
bulunuyor. Milyonlarca veli katlandığı fedakârlık, devletin yüklendiği ekonomik yük hep bu
gençler için. Beklentiler karşılanabiliyor mu? Bir akademisyen olarak emin değilim!
2021-2022 akademik yılında yükseköğretim kurumlarından mezun olan sayısı toplam 903.673
kişi olarak belirlendi. Her yıl sisteme dahil edilen 1 milyon öğrenciyi istihdam edecek
ekonomimiz maalesef yok. Bunu yıllar önce de yazmıştım. Bu ekonomik büyüklükte maalesef
mezunların önemli kısmının işsiz kalması mukadder.
Akademisyen sayısı

2022-2023 eğitim öğretim yılında toplam 184.566 öğretim elemanının 154.981’i devlet
üniversitelerinde, 29.338’i vakıf üniversitelerinde, 247’si vakıf meslek yüksekokullarında
bulunuyor.
Öğretim elemanlarının 34.280’i profesör, 22.462’si doçent, 44.216’sı doktor öğretim üyesi,
37.039’u öğretim görevlisi ve 46.569'u araştırma görevlisi olarak görev yapıyor.
Akademisyen yetiştirme sisteminin reforme edilmesi şart. Derhal üniversite dışında akademik
unvan alınmasına ve kullanılmasına son verilmeli. Bir de akademisyenlerin özlük hakları
konusunda düzenleme yapılmalı.
Öneri
Üniversitelerle ilgili olarak AK Parti 2002 Se çim beyannamesinde “Üniversitelerde köklü
bir reforma ihtiyaç vardır” ifadesine yer verilmişti. Bunu günümüzde de önemli
bulmaktayım. Yükseköğretimde yapılacaklar ise özetle şu şekilde önerilmekte:
-YÖK’ün, üniversiteler arasında koordinasyon sağlayan, standartlar belirleyen bir yapıya
kavuşturulması;
-Üniversiteler idari ve akademik özerkliğin güçlendirilmesi; demokratik bir ortam özgür bir
foruma dönüştürülmesi,
-Öğretim elemanı, fiziki altyapı, dokümantasyon ve donanım ihtiyacının karşılanması;
-Akademik yöneticinin seçimle işbaşına gelmesi;
-Meslek yüksekokulları, üniversite bünyeleri dışında, ara insan gücü yetiştirecek bir şekilde
ayrı bir grupta toplanması...
Bu önerler için bize eyvallah demek düşer! Galiba en büyük reform fabrika ayarlarına
dönmek. Formunu korumak için reform şart.
Son söz: Bu at bu arabayı çekmez.