Piyasalar

Eğitim Rasyosu

Punto:

Bugün okullar açıldı.
Yıllar önce yazdığım yazımı Facebook hatırlattı,baktım değişen bir şey yok maalesef.
Bir ülkenin ilk ve en önemli rasyosu “eğitim”rasyosudur.
O kötüyse hiç bir rasyo iyi olamaz,geri kalan her şey teselli ikramiyesidir.

Elini uzattığı öğrencinin kalbine dokunamayan,öğrenmeyi öğretemeyen,eleştirel akla işlerlik kazandıramayan eğitmenler ile bu kadar.

EĞİTİM

Bu karne sadece çocukların değil ülkenin karnesidir.
Öğrencinin sınırlarını ölçen ve o sınırları aşmasını sağlayan ve ömür boyu “öğrenmeyi öğreten” bir amaca hizmet etmiyorsa eğitim,diploma dedikleri duvar süsünden ibarettir.Bilgi mi? Meraklısına google yeter.
Eğitim,şehvetin terbiyecisi olduğuna göre nefsi terbiye etmeyen,
İlim kendin bilmekse,kendine yabancılaştıran ,
Beyni özgürleştirmesi gerektiği halde birilerinin veya sosyal medyanın “mal”ına dönüştüren eğitim ne işe yararki.
Üst üste yığılan ve günümüze kadar ulaşan ilim aslında hiç önemsemediğimiz ve zaman zamanda korktuğumuz,tepki gösterdiğimiz, “eleştirel düşünceye işlerlik kazandıran” şu iki kavramın sonucudur.
“Şöyle olursa ne olur?”(merak)
“Ama”(şüphe)
Bu özellikler çocuklarımızda var mı,yada okullar kazandırıyor mu?

Aslında ve öncelikli sorun “ÖZ DİSİPLİN” eksikliğidir.
4 tür insan vardır.
IQ’sü yüksek,ÖZ DİSİPLİNİ yüksek (tarihi yazan,hayatımızda fark yaratan,quantum sıçrama yapan bu gruptur,oranı çok düşüktür)
IQ’sü yüksek,ÖZ DİSİPLİNİ düşük (bu grup israf olan beyinlerdir,ülkemizde çok sayıda vardır,hemen zirveyi hayal ederler,hergün işe gitmek,aynı işi yapmak,üfff,hiç bir baltaya sap olamazlar ve hem kendileri hemde çevreleri için problem olurlar)
IQ’sü düşük,ÖZ DİSİPLİNİ düşük(bu gruptan ne olur)
IQ’sü normal,ÖZ DİSİPLİNİ yüksek

Bilinenin aksine çok zeki olanlar değil,İQ’sü normal ancak ÖZ DİSİPLİNİ yüksek olanlar hayatta başarılı olurlar.
Zeki ama öz disiplini yetersiz biri karşılaştığı ilk tümsekte pes eder,çünkü öz disiplinin kazandırdığı sabır,sebat yoktur.Ama normal zeka sahibi o tümseği sabır ile geçer, daha sonra karşısına çıkan daha yüksek bir tepe içinde gayret eder,çünkü önceki tümseği aşmayı başarmıştır,bunuda aşar. Zeki olan ikinci tümsekle karşılaştığında birinci tümseği bile aşamamışken bunu hiç aşamayacağını düşünür ve oyundan düşer.Artık ordan oraya savrulur durur.
Bizim insanımızın öz disiplini düşük olduğu için 300.000 nüfuslu İzlanda futbol takımına yeniliriz,Prof. olduğumuz halde katma değer yararamayız.Öz disiplinsiz bir işçi bile bijon anahtarını sıkamadığı için kazaya neden olur.
Bir spor salonunda neredeyse hiç kimse aldığı ağırlığı aldığı yere koymaz,başkası aldığı 30 kg lık dambılı 40 kg’lık yere koyduğu için sizde mecburen boş bulduğunuz yere koyarsınız,bir kişinin öz disiplin eksiği herkes üzerinde bozucu etki yaratır, bunun içinde bulaşıcıdır, bütün toplumu bozar.

3 yaşındaki Alman çocuğun kendi çantasını kendisinin hazırlayıp sürüte sürüte taşıdığını gören Türk annenin yüreği parçalanır ama hala üniversiteye giden kızının odasını anne toparlamaktadır.Bizim toplumumuzda çocuklar niye ölene kadar ebeveynin sırtındadır.
Çocukken kazandırılamayan öz disiplin,hayatın her evresinde kendini gösterir.İster belediye başkanı,ister öğretmen ,ister işçi ol,ister amir,ister memur ol fark etmez,her yerde,her unvanda kendini  ifşa eder.
Bunun için kimse işini düzgün yapamıyor,zeki insanımızda bunun için fırıldak,uyanık.

Öz disiplinin ama omurgası “zaman yönetimi”dir.
3’ü 5 geçe 3 değildir,yada 2 saatte bitmesi gereken iş 2 saatte bitmelidir.5 dakika ile kıyamet mi kopar,elbetteki hayır.Ama siz çocuğunuza öz disiplin kazandırmak istiyormusunuz,istemiyormusunuz.O zaman 1 dakika bile önemlidir.
Bunun için Çocukların ilk hediyesi saat olmalıdır.

Çocuklara öz disiplin kazandırmanın ana omurgası ise anne ile babanın “aynı frekans” da olmasıdır.Farklı frekansın tahrip gücü yanlış frekanstan daha fazladır.

Ve unutmayalım Allah çocuklarımızı bize boş levha olarak verdi.Yazıyor,çiziyor,zaman zamanda karalıyoruz.Çocuğu eleştirirken kendi kumaşımızın rengini ve desenini tarif ediyoruz.

Mahmut Esfa Emek