Piyasalar

Dünya Siyasetine Yeni Format

Punto:
ABD Başkanı olarak Joe Biden'ın seçilmesi, inanılmaz bir hızla her başkenti etkiliyor. Bunu Türkiye'de de İngiltere'de de Rusya'da da görmek hiç zor değil. Yeni sistem kurulacak. Herkes buna göre kendine format atıyor. Şu anki tablo bu. Değişimler, gelecek olanlar, gidecek olanlar hep bunun için... Biden ile pek çok şey temelden sarsılacak gibi durmakta... Trump, Beyaz Saray'a geldiğinde kendisini ilk ziyaret eden İngiltere Başbakanı Theresa May oldu. May, Washington ziyaretini tamamlayınca uçağa atlıyor, Londra yerine Ankara'ya iniyordu. Bu bize Washington- Ankara-Londra ekseninin kurulduğunu anlatıyordu. Beyaz Saray'da Theresa May'i çok sıcak karşılayan Trump, samimi fotoğraflar veriyordu. İngiliz medyası ise bunları "El ele, mutlu çift", "Elini tutmak istiyorum" ve "Beyaz Saray'da aşk" gibi başlıklarla manşetlere taşıyordu... Theresa May, Washington'dan doğru Ankara'ya geliyordu. Bunun nedeni birkaç gün sonra ALMAN BAŞBAKAN Merkel'in Türkiye'ye gelecek olmasıydı. May, SIRA kapıyordu yani. O ziyaretten sonra bakıldığında görülecektir ki Türkiye-Almanya ilişkilerini geren çok gelişme oldu... Başkan Trump ise BREXIT kararını sonuna kadar destekliyordu. Almanya'yı AVRUPA BİRLİĞİ'ni araç olarak kullanmakla suçluyor ve "Çok daha fazla ülke Avrupa Birliği'nden ayrılacak" diyordu... Bunları da ALMAN BİLD GAZETESİ'NE söylüyordu. Trump BAŞKAN seçiliyor, Beyaz Saray'a geliyor ve İngiltere-Türkiye-Çin üzerinden BÜYÜK SİYASET yapacağını ilan ediyordu. Buna ABD içinde de itiraz edenler vardı. Bu itiraz MAYIS 2017'de yani Theresa May'in Beyaz Saray ziyaretinden üç ay sonra kendini gösteriyordu. İngiltere'nin kuzeybatısındaki Manchester kenti BOMBALARLA sarsılıyordu. Ariana Grande'nin Manchester Arena'da verdiği konser kana bulanıyordu. 21 bin kişinin bulunduğu SALON bombalarla sallanıyor, 22 kişi hayatını kaybederken 59 kişi de yaralanıyordu. Açıklamalar genel çizgiden kopmuyor ve "TERÖR SALDIRISI" olarak kayıtlara geçiyordu. Oysa Trump'ın, May üzerinden kuracağı dünyaya itirazdı bu! İngiltere içinde BREXIT isteyenler olsa da karşı çıkanlar da vardı. Trump'ın BAŞKAN olmasından sonra İngiltere alışık olmadığı şekilde TERÖRLE tanışıyordu. 2017'de 5 büyük terör olayı yaşandı. Mart ayındaki ilk saldırı parlamentoyu hedef aldı. Halid Mesut adlı saldırgan, kiraladığı aracı Wesminster Köprüsü'nde yayaların üzerine sürdü. Dört kişinin ölümüne neden oldu. Parlamento binasına girmeye çalışan saldırgan elindeki bıçakla bir polisi öldürdü. Vurularak etkisiz hale getirildi. May işi sıkı tutacağını açıklarken MANCHESTER saldırısı yaşandı. 10 gün sonra da beyaz bir minibüs Londra Köprüsü'nde yayaların arasına daldı. Araçtan çıkan 3 saldırgan daha sonra eğlence merkezine yönelip ellerinde bıçak, rastgele insan avına çıktı. 8 kişiyi öldürüp 48 kişiyi yaraladı. Polis tarafından vuruldu. Olay yalnızca İngiltere'de değil tüm Avrupa'da korkuya neden oldu. Soruşturmalar sürerken Londra yine bir saldırıyla alarma geçti. Finsbury Park camiindeki teravih namazından çıkan kalabalığın arasına dalan minibüs dehşet saçtı. Bu kez saldırgan Müslüman ve göçmen değil beyaz bir İngiliz'di. May'in Trump'a ziyareti belli ki bazı odakları çok rahatsız etmişti... Brexit, David Cameron'u götürdü. Parlamentodan çıkamayan BREXIT, May'i de kenara aldı. Yerine ise Trump'ın en iyi anlaştığı isim olan Boris Johnson geldi. Johnson daha 2017'de, yani saldırıların yaşandığı yıl, DIŞİŞLERİ BAKANI olarak Prens Andrew'le birlikte Tatlı Dil Forumu için ANTALYA'ya geliyordu. Ve şunları söylüyordu: "Benim Avrupa Birliği'nden çıkmayı istememin nedenlerinden birisi, Birleşik Krallık'ın, dış politikamızın ufuklarını genişletmesini ve Türkiye dahil tüm dünyadaki dostlarımızla bağlarımızı güçlendirmesini istememdi. Bu bizim 'Küresel Britanya' dediğimiz şeyin esasını oluşturmaktadır. Daha fazla ilişki içinde olacağız. Türkiye, Birleşik Krallık'ın vazgeçilmez bir ortağı olmaya devam edecek. Karşı karşıya olduğumuz en ciddi sorunların ön saflarında siz varsınız..." Öncesi de vardı! Mesela Irak'ta TÜRK-İNGİLİZ ortaklığını görüyorduk. Genel Energy PLC şirketi Türkiyeİngiltere işbirliğinin kodlarını taşıyordu. Mehmet Emin Karamehmet ile Mehmet Sepil'in, Kuzey Irak'taki petrol şirketi Genel Energy, İngiliz Vallares PLC ile birleşti, ardından Genel Enerji Plc adını aldı. Şirket Londra Borsası'na kote ilk Türk şirket olarak kayıtlara geçiyordu. Karamehmet daha öncesinde PAMUKBANK nedeniyle zora düşüyor, uzaklardan gelen dalga neticesinde zarar görüyordu. Türkiye, defalarca yazdığım gibi devamlı İngiltere ve Almanya'nın basıncına maruz kalıyordu. İngiltere'yle ilişkiler çok daha eski ve derin olsa da ALMANLAR burada geri adım atmıyordu. MI6'in patronu Richard Moore'un ANKARA'ya gelişi fısıltılarla konuşuluyordu. Bunda şaşılacak bir durum yoktu. Biden'ın BEYAZ SARAY'a gelecek olması BREXIT taraftarlarını geriyordu. Zaten baskı da artmıştı. Moskova'da olduğu gibi... Hatırlayın Boris Johnson, Obama'nın Britanya'nın eski başbakanı Winston Churchill'in büstünü ofisinden atmasından sonra "Ataları Kenyalı. Sanırım Büyük Britanya'dan haz etmiyor" demişti... İngiltere Prensi William ve eşi Kate de Kensington Sarayı'nda ABD Başkanı Obama ve eşini ağırlamış ancak yemeğe duvardaki "Zenci Uşak" tablosu damga vurmuştu... Biden da Obama'nın yardımcısıydı. Ve Obama bu seçimde en az Biden kadar çalışmış, meydanlara inmiş ve Trump'la mücadele etmiştir. MI6'in patronu Moore'un gelmesi İNGİLTERE'nin Türkiye'yi kaybetmek istemediğinin göstergesidir. İngiltere için hayati önemde sorunlar bu bölgeden başlar çünkü. Biden'ın gelişiyle ALMANYA'nın önem kazandığı ve öne çıktığı da gerçektir. Bu denklem sonucu içerideki muhalefet dozunu artıracaktır. Trump'ın dostu, Biden'ın karşıtı Boris Johnson'un ikinci kez KARANTİNAYA alınmasına da böyle bakmakta fayda var... COVİD-19'un iki kez onu yoklaması ilginç bir tesadüftür! Washington AVRUPA'yı yanına alarak İNGİLTERE'nin kurmak istediği KÜRESEL BRİTANYA tezini bitirmek için çalışacaktır... İçerideki siyaset de bu kanal içinde gelişecektir... Erdoğan ve Bahçeli'nin Kıbrıs ziyaretine ABD ve AB'nin aynı tonda tepki göstermesi de yukarıdaki hesaba dahildir. Milli Vicdani Bakış Üyesi Ramazan ASLANBABA