Emrullah ÖNALAN
Punto:
Dinle
Allah’tan (Tanrı’dan) başka her şey tarihtir.
Dün tarihtir,
dünün doğruları da tarihtir:
Herşey değişir, bozulur veya gelişir ve nihayet yok olur.
Lakin her hâlükârda,
ber-hayat olan Allah’tır; bakî olan Allah’tır.
***
Son asrın
velud müellif ve muharriri
Ahmed Cevdet Paşa,
Mecelle’de şöyle bir hüküm kaydeder:
“Ezmanın tebeddülü ile ahkâmın tagayyürü
inkâr edilemez”.
Zaman değişir,
zamana göre hükümler de değişir.
Bu değişim, inkâr edilemez bir hakikattir.
***
Değişen
sadece zaman mıdır?
Mekân da değişmektedir.
O halde asrımızda, değişen zaman ve mekân da bize rehber, yol gösterici ne olabilir?
“Tecrübe” ve “kültürel birikim” bize iyi bir yol haritası olabilir.
***
Tekrar,
Ahmed Cevdet Paşa’nın hükmüne dönecek olursak, “bugünü” ve “geleceği”, dünün tarihî doğrularıyla yaşamak mümkün değildir.
Artık zaman da değişmiştir, mekân da …
Şayet dünün sabitleriyle
bugünün değişmiş yapısını yönetmeye çalışırsanız,
geleceği “dün”de yaşamaya çalışırsınız.
Daha fazla enerji tüketir,
daha fazla kavga yaparsınız.
İşte o zaman
rakipleriniz sizi tarihinizle vurur.
Sun Tzu,
“Harp Sanatı” isimli eserinde aynen bu nasihati kulaklarımıza salmaktadır:
Gücünüzü, kuvvetinizi birbirinizi tüketmek için harcarsanız, düşmanın sizi nasıl ve ne yandan vuracağını bilemezsiniz.
***
İşte size güzel bir örnek:
“Mezhep farklılıkları”, geçmişe ait,
düne ait bir tartışma konusudur.
Dinlerin doğdukları coğrafyasının sosyolojisini tıpkı islam öncesi çağda olduğu gibi din diye toplumlara dayatmaya çalışan anlayışın “Din ile İmanın ayrışmasına” sebep olduklarının idrakinde olmadan islam ve insanlık âlemini deisilik-ateistlik çukuruna iterek nasıl kötülük ettiklerinin farkında bile değildirler,
Ne kadar tartışırsanız tartışın,halletmeniz,
bir çıkar yol bulmanız
her zaman imkân dahilinde olmayabilir.
Beyhude bütün enerjinizi tüketirsiniz.
Sonra ne olur?
Sonra, kader,
Sun Tzu’nun dediği gibi tecelli eder:
Rakipleriniz, hasımlarınız Ortadoğu coğrafyasında müşahede ettiğimiz gibi sizi darmadağın eder.
***
Ama bir hal çaresi var.
Sun Tzu diyor ki:
Hadiseleri sağlam tahlil ediniz.
Rakibinizin gücünü, bulunduğu pozisyonu, kendi lehinize çevirmek için gayret sarfediniz!
***
Ama ne kadar yazık ki,
tarihî tecrübelere, geleneğin sesine
kulak vermeyen,
bir an olsun
“Acaba bu iş neden böyle?” diye
bir kere bile sual etmeyen
bireylerden oluşan
bir toplum içinde yaşıyoruz.
Bu tür bireylerden oluşan toplumlar, aslında “kader mahkûmları”dır.
Bir toplum, eğer bu mahkûmiyeti kabul etmiş, kutsallaştırmış ise,
başka düşman aramaya ne hacet?
Aziz Dostlar!
Kudemadan Mevlana der ki:
“Geçmişe hep “keşke” der, gelecekten de “umut” keserseniz,
Allah ile aranıza duvar örersiniz”.
Zaman değişiyor, değişecektir.
Mekân da değişiyor, değişecektir.
Toplum da değişecektir.
Şahsen,
inancım şudur ki:
Türk Milleti’nin
20 bin yıllık bilinen yazılı tarihi, İman ettiği ve ilk emri “Oku!” olan inancı ve
bu aziz milletin karakteri
mutlaka asra hükmedecektir.
Dünün yanlışlarını sorgularken,
bugün yaşanan sosyal ve ekonomik buhrana
çözüm derdinde olmalıyız.
VESSELÂM.
Emrullah ÖNALAN
ANKARA