Piyasalar

Doğru Sevgi, Doğru Hayat

Punto:
Zaman su gibi akarken… İnsanların mutsuzluğu her geçen gün daha da bir çoğalıyor, belirginsizleşiyor. Mutsuz olanların ortak sorunu sevgisizlik, yine sevgisizlikten kaynaklı ilgisizlik, merhametsizlik,iletişimsizlik, kin ve nefretin artması ile oluşan şiddet, yine sevgi yoksunluğu çerçevesinde sorumluluk duygusunun ölmesi, bilincin azalması,menfaatlerin üzerine inşa edilen bir hayata dönüşmesi……. Sahi bu sevgi nasıl bir şey, nasıl elde edilir ve nasıl sürdürülür… biz her şeyi harcadığımız gibi üç beş menfaat uğruna onu da harcamış durumdayız. Sevgi nasıl elde edilir ve kökleşir? Bu sorunun cevabını öğrendiğimizde tüm olumsuzlukları tüm mutsuzlukları da öldürmüş olacağız. O halde gelin sevgiyi anlamaya çalışalım sonrada sevmek üzerine bir hayat inşa edip edemeyeceğimizi, hayatta ki sorunları çözüp çözemeyeceğimizi mütalaa edelim. Kavram olarak sevgi: a- “İnsanı yüksek özverilere götüren ilgi duygusu.” (TDK Türkçe Sözlük) b- “Gönülden bağlı olma” (Hayat Büyük Türkçe Sözlük) c- “İlgi duygusu” (Felsefe Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu) d- “Derin dostluk ve sevecenlik duygusu… Bir şeye karşı duyulan bağlılık” (Le Petit Littré) e- “Bireyler arasındaki derin dostluk ve yürekten bağlılık”(Mac Millan Contempory Dictionary) f- “Başka bir kişi ya da varlığa karşı duyulan ve cinsel yönü olan ya da olmayan güçlü bir yakınlık ve bağlılık duygusu” (TDK Ruhbilimleri Terimleri Sözlüğü) Özetlersek, sevgiyi bir yaşantı, somut bir yaşamsal süreç olarak değil de, soyut bir kavram olarak gören bu tanımlamalara göre sevgi, bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan ilgi, bağlılık, içtenlikli yakınlık duygusu, derin sevecenlik; o kişinin ya da şeyin iyiliğini isteme, ona içten bağlanmadır. Öncelikle bu çok önemli duyguyu her şeyi yaratan Allahın insana bu ulvi kavramı yüklemesi onunla donatması hatta onun üzerine tüm hayatını inşa etmesinin ebedi huzurun mutluluğun adresi olduğunu da gönderdiği mesajlarından anlıyoruz. Rum21. Yine O’nun ayetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden kendilerine ısınırsınız diye eşler yaratmış, aranıza bir sevgi ve merhamet koymuştur. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır. İnsanı tüm özellikleri ile donatan Allah nitelikli bir hayat yaşanması konusunda da bize yol gösterecek hem mesajlar hem de bu mesajları pratik olarak uygulayan bir insanı seçerek bizim kaliteli yaşamımızı kolaylaştırmıştır. Tövbe-128 Andolsun, size içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir, size çok düşkündür, müminlere karşı şefkat ve merhamet doludur. İnsan akıllı bir varlıktır, ihtiyaçlarını içgüdüsel karşıladığı gibi aklını kullanarak da elde etmesini kolaylaştırabiliyor. Böyle bir insan neden hala mutsuz? Sevgi duygusu nerede yoksa onu öldürdü mü? Siz sevgi taşıyan birinin hiç intihar edebileceğini düşünebilir misiniz? Siz sevgi taşıyan birinin bir başkasının hakkına el uzatabileceğini düşünebilir misiniz? Sevgi taşıyan biri hiç katil olabilir mi? Sevgi taşıyan birinin zulüm ettiği görülmüş müdür? Sevgi taşıyan bir evladın anneye babaya sert davrandığı olabilir mi? Sevgi taşıyan biri yeryüzünü fesada uğratır mı? Sevgi taşıyan biri çocuklara karşı merhametsiz olabilir mi? Sevgi taşıyan biri hayvanlara eziyet eder mi? Sevgi taşıyan biri bitkileri ağaçları yok eder mi? ……………… Bu saydıklarıma sizlerinde ilave edeceği bir çok şeyler vardır. Burada şunu sormalı değil miyiz? Evet, sevgi taşıyan biri bunları yapmaz yapamaz. O halde bu olaylar çevremizde sıklıkla oluyorsa bizde ki sevgiye ne oldu? Nasıl oldu da hem sevgiden söz ederiz hem de bunları yapar dururuz. Bizi var eden rabbimizin bizde ki sevdiği birkaç örneğini sunmak gerekirse İyilik eden, güzel davranan ve dürüst olanları sever maide 13 Sabredenleri sever ali İmran 146 Tevekkül edenleri(Kendisine güvenenleri) sever. Ali İmran 159 Günahlardan sakınanı, Korunanı sever. Tövbe7 Tevbe eden, temizlenenleri sever tövbe 108 Adaletli olanları sever. Maide 42 Bir de rabbimizin bizlerin yapması halinde sevmediği hasletleri de vardır. Birkaç örnek Allah zalimleri sevmez. Ali İmran 57 Kendini beğenen böbürlenenleri sevmez. nahl 23 Haddi aşanları sevmez. maide 87 İhanet eden hain ve nankörleri sevmez. Ali İmran 190 Şımaranları sevmez. kasas 76 Bozguncuları sevmez. Kasas 77 İsraf edenleri sevmez. araf 31 bize yaşam ölçüsü koyan Allah bizlerin sapmaması için de uyarılarda bulunuyor, burada bir konuya dikkat çekmek gerekirse insan sevgisinin kaynağını kaybederse bu sevgiler zaman zaman nefrete kavgaya dönüşebilir. Yani asıl olan Allah ı sevmektir. Onu sevdiğimiz içindir ki onun koyduğu ölçüleri de sevmeliyiz haddi aşınca da gerçek sevgiden söz etmek pek mümkün olmuyor bu sadece çıkar endeksli geçici bir sevgi olabiliyor, o halde sorgulayacağımız temel paradigma biz gerçekten onu seviyor muyuz? Gerçekten onun ‘bir birinize karşı merhametli olun’ sözünü ilke edinmiş miyiz? Bu suallere her fert kendi konumunda mutlaka cevap verecektir. Dünyayı saran büyük hastalık olan egoizm den kurtulmanın formülü: doğru sevmek, doğru kişiyi sevmek ile mümkün olacaktır. Sevginiz ulvi merhametiniz daim olsun şimdiden ramazan bayramınızı tebrik ediyorum selam ve dua ile… SOSYOLOG Necdet TOPCU