Piyasalar

Dik Olalım, Diri Olalım !

Punto:
Bizler millet olarak yaşadığımız bütün olaylara, siyasi baktığımız müddetçe hiçbir sorunun çözülemeyeceğini bilmemiz gerekir. Bunun bizi, bağnazlığa, fanatizme ve önyargılı olmaya yönelttiğini görmemize rağmen hala her olaya siyasi bakıyoruz. İktidar partisi doğruda söylese yalan, muhalefet partisi ise doğruda söylese yalan… Bu bakış açışı bizi çözüme değil, çözümsüzlüğe, olayları doğru okumamaya bilimsellikten uzak bir yere götürür. Özellikle milli meselelerde olaylara siyasi yaklaşmamız bizi ihanete kadar götürebilir. Avazımız çıktığı kadar bağırdık! Gezi eylemlerinden tutunda, terörün şehirlerde canlı bombalar patlatmasına varıncaya kadar hepsi birer Türkiye’ye yönelik emperyal saldırılar diye. 15 Temmuz’un Türkiye’ye yönelik işgal hareketi olduğunu ve bu saldırıların devam edeceğini, 15 Temmuzların kolay kolay bitmeyeceğini, milli meseleler söz konusu olduğunda siyasi ayrılıkları bir kenara bırakıp kenetlenmemiz gerektiğini defalarca anlattık, söyledik, yazdık. Sonuç, koca bir hüsran! Bütün bunlara rağmen Türkiye dünyanın en güçlü ülkesi… Neden mi? Dışardan emperyal güçlerin ardı arkası kesilmeyen her türlü saldırıları, içerden de içimizdeki beyni cıvıklaşmış, hain ruhlu, satılmış çakalların hainlikleri karşısında Türkiye hala dimdik ayakta… Dünya da hangi ülke içten ve dıştan bu kadar saldırıya uğruyor ve ayakta kalıyor? Allah’tan korkun! Dünya da bilinen ülke sayısı 236… Süperinden en geri kalmışına varıncaya kadar, kaç tanesi, insanlığın başının belası covit-19’u Türkiye kadar mükemmel bir şekilde yönetti? Ekonomik güçlerine bakmadan fakirinden zenginine varıncaya kadar isteyen her ülkeye yardım etti? Ve yine kaçı kendi insanına içte ve dışta sahip çıktı? Birçok ülke de yaşlı insanlar ya ölüme terk edildi ya da tedavileri dahi yapılmadan ölmelerine göz yumuldu. Hatta 150- 200 bin insan ölebilir diye pişkin pişkin demeç veren ülkelere ne demeli? Birçok ülkede hangi ekonomik gücü sahip olursa olsun insanlar sokaklarda ölürken, hastanelere alınmazken, büyük acılar içinde kıvranırken, bizde en ufak bir feryadın duyulmamasının, tek bir canın kaybolmaması için olağanüstü fedakarlıklar yapılmasının, hastanelerimizde her hastanın tedavisinin yapılmasının hiç mi anlamı yok? Süper güç denilen ülkeler maske savaşı yaparken, bizde bedava maske dağıtımı yapıldı. Tamam kabul maske dağıtımında sıkıntılar yaşandı. Yanlış kararlar alındı eyvallah. Yapılan devasa işleri görmeyip bir maske olayı günlerce sakız gibi çiğnendi. Birçok ülkede Türkiye kahraman ilan edilirken, bizde ki çakallar kendi ülkelerini tu kaka ilan ettiler. Darbeden tutunda ekonomik iflasa varıncaya kadar söylenmedik laf bırakmadılar. Bakın beyler şimdi bana biliyorum iktidar ağzı ile konuşuyor diyeceksiniz. Bazılarınıza göre ya Ak Partiliyim ya da MHP li. Çünkü yapılan doğruları söylerseniz iktidar yanlısısınız, hatta yağdanlık, yalakasınız, iktidar karşıtı olursanız söylediğiniz her şey doğru! Bu, “Hastalıklı kafa” değil de nedir? Yani, “nato mermer, nato kafa” derler ya aynen öyle… Elhamdülillah bizim ne kimseden korkumuz var ne de kimseden en ufak bir çıkar veya menfaat bekliyoruz. Kimseye de eyvallahımız yok… Çalıştığım iş yerinde kızağa çekilmeme, idari ceza almama, haksızlığa uğramama rağmen yapılan yanlışları dile getirdim ama asla inandığım doğruları söylemekten vazgeçmedim. Türkiye’nin en önemli Sivil Toplum Örgütlerinden birisi olan İÇ ANADOLU BİRLİĞİNİN Genel Başkanı olarak birliğim ve arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Onlar bu ülkenin gurur duyulacak insanları. Çok şükür istisnasız hiçbir yerden hiçbir zaman tek bir kuruş menfaat almadık. En ufak bir çıkar peşinde koşmadık. Ama doğru bildiğimiz yoldan da sapmadık. Doğruya doğru eğriye eğri dedik. Demeye de devam edeceğiz. Bakın beyler! Artık savaşların şekli değişmiştir. Biyolojik savaş, virüsler savaşı dönemi başladı. Konvansiyonel silahlar büyük ihtimalle raflara kalkacak. Özellikle bu virüs nedeniyle bütün dünyanın gözünün Türkiye’ye dikilmesinin nedeni, Türkiye’nin bu süreci mükemmel yönetmesi ve ayakta kalmasıdır. Bizler canımızla, insanımıza hizmetle, insanlığa yardımla uğraşırken, İngiltere menşei üç banka bize operasyon yaptı. Nedenini hiç düşündünüz mü? Türkiye kimleri korkuttu? Kimlerin ayağına bastı? Kimler panikledi? Bu halde bile bize operasyon yapılıyorsa, bu size hiçbir şey anlatmıyor mu? Çakal çakallığını yapacak, aslan aslanlığını… Evet zengininden fakirine bütün ülkeler bu virüs sayesinde ekonomik olarak bir bedel ödeyecekler. Türkiye de ödeyecek. Bundan kaçış yok. İşsizlik çoğalacak, enflasyon ikili rakamlara çıkacak, geçim zorlaşacak. Ekonomiyi nasıl yönetirseniz yönetin bu kaçınılmaz. Büyük bir ihtimalle, şehirden köye göç başlayacak. Önemli olan bu zor ve güç durumdan en az hasarla çıkmak. Küresel güçler, güçlerine güç katacak, zayıflayan şirketleri yutacaklar. İnsanlık düşmanı kapitalizm daha da güçlenecek. Türkiye diz çökünceye kadar daha da çok saldıracaklar. İnsanımızın o müthiş fedakarlığı sayesinde ve öz kaynaklarımızı kullanarak ayakta kalmasını bugüne kadar bildik, bugünden sonrada bileceğiz… Son derece azınlıkta olan, içimizdeki karaya ak, aka kara diyenlere hiçbir lafımız yok. Onlar yine efendilerinden aldıkları talimatla hareket edecekler. Ama vatan, bayrak, millet, devlet özetle Türkiye Sevdalısı olanlara tek bir sözüm var ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKALIM, ÇAKALLARA YEDİRMEYELİM, MİLLİ BİRLİK VE BERABİRLİĞİMİZİ BOZMALARINA ASLA İZİN VERMEYELİM, KENETLENELİM, DİK OLALIM, DİRİ OLALIM, ÇAKALLARIN ASLANI BOĞMASINA ASLA İZİN VERMEYELİM… İsmet Taş – İç Anadolu Birliği Genel Başkanı Dünya Muhabirler Birliği Türkiye Başkanı