Piyasalar

DERİN DEVLET,DERİN MİLLET VE ÇIKIŞ YOLU

Punto:

TÜRKİYE'NİN SİYASİ,KÜLTÜREL EKONOMİK VE SOSYAL YAPISI;
DERİN DEVLET,DERİN MİLLET VE ÇIKIŞ YOLU
Mehmet Mutluoğlu

Bir problemi veya problemlerimizi çözmenin 1. yolu önce problemi ortaya koymak ve iyice anlamaktır.

Eğer problemi tüm boyutları ve gerçek anlamıyla ortaya koyar ve iyice anlarsanız; çözümler ondan sonra bir bir ve son derece kolay bir şekilde gelir.

Matematiğin ve bilimsel düşünmenin temel kuralı budur.

CHP kongresinde Kılıçdaroğlu bir yandan belli çevrelere mesaj vermek üzere belli kişilere selam gönderirken, Sayın Kılıçdaroğlu'nun selefi olarak CHP genel başkanlığına seçilen Özgür Özel de aynı yolu seçerek aynı kişilere ve aynı çevrelere selam göndererek onların desteğini alarak Türkiye ile iktidar olmanın yollarını aradıkları görülmektedir.

CHP'de perde arkasında bulunan Sayın İmamoğlu'nun da bir kış gününde Boğazda Türkiye'de bir ailenin bir yıllık gelirine denk bir harcama yaparak yabancı misyon şefleriyle görüşmeler yaptığı ve bu şekilde buralardan güç devşirmeye çalıştığını da çok açık gördük.

Görülen odur ki Avrupa'yı, Amerika'yı , ingiltereyi, İsrail'i memnun ederek iktidar olabileceklerini sanıyorlar.

Halbuki hem Türk milletinin duygularına, inânçlarına, hissiyatına çok etkili bir şekilde hitap ederek hem de o güçleri bunlardan çok daha iyi memnun edenler varken niye bunları getirsin ki Avrupa, Amerika, İngiltere, İsrail ve benzerleri.

Evet bunlar böyle.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi vitrine oynayarak, kendilerine sağlanan büyük basın ve medya desteği ve algı yönetimleriyle parlatılanlar iktidarı ile, muhalefetiyle, yavru muhalefetiyle  maalesef görevlerini son derece etkili bir şekilde yapıyorlar.

Bunu Amerika'nın Irak işgali, Libya işgali, Afganistan işgali ve bütün Ortadoğu'yu dizayn ederken; iktidarları değiştirir, yönetimleri Amerika,Batı bağımlısı haline getirirken yaptığı operasyonlarda, Türkiye üzerinden sortiler yapmasında çok açık ve net olarak gördük.

Türkiye'de mevcut iktidar ve muhalefet partilerinin NATO yapılanması ve Avrupa Birliği yapılanması içerisinde; siyasetimizin,kültürel yapımızın, eğitimimizin ,sosyal yapımızın şekillendirildiğini herkes bilmelidir.

Türkiye'de partilerimiz,cemaatlerimiz,derneklerimiz, topluluklarımız hepsi özel bir şekilde kontrol altında bulundurulmakta ve herkes görevini yapmaktadır.

Türkiye'de; İsrail, Amerika, İngiltere ve batının gladiosu ve derin yapılanmasının dışındaki 
"derin millet" yapıları maalesef son derece etkisizleştirilmekte, yok sayılmakta ve her türlü imkan bir şekilde ellerinden alınmakta, bölündükçe bölünmekte ve dağıtılmaktadır.

Bunun için çok köklü ve büyük bir millet olan ve çok büyük bir misyona sahip olan Türk milletinin gerçek milli güçlerinin öncelikle her camiasının öncelikle kendi içerisinde farklılıklarını koruyarak ve bunlardan istifade ederek farklılıklarını en büyük güç haline getirecek bir birliği ve bütünlüğü sağlaması;
sonra da Türkiye'deki bütün milli güçlerin bir fazilet misakı etrafında, bir kuvvayi milliye ruhu içerisinde; Türkiye'mizin, bölgemizin ve dünyanın problemlerini çözmek üzere; temel değerler, ölçüler, ülküler ve hedefler etrafında; farklılıklarını en büyük güce çevirerek bir ve beraber olmaları halinde Türkiye'de yeni gelişmelerin gerçekleşmesi mümkün olabilir.

Türk milleti; parçalanmak yerine bütün entelektüel gücünü birleştirebilmeli ve böylece milli kadro, milli iktidar ve Milli devlet hedeflerine süratle yürüyebilmelidir.

Türk birliği'nden Turan'dan, İslam birliği'nden söz edenler önce kendi fikir çevresiyle birleşebilmeli sonra bütün milli güçler birleşebilmelidir.
Bu doğrultuda bir birlik çalışması yapmadan Türk birliğinden, İslâm birliğinden söz etmek ancak bir samimiyetsizliği ifade edebilir.