Ahmet Berhan YILMAZ
Punto:
Dinle
Depremler dâhil genel olarak bütün afetler imtihandır; aklın, mühendisliğin, teknolojinin, bilimin, emeğin, bilime uygun davranılıp davranılmadığının, bilim adamlarına, bilime, akla, teknolojiye değer verilip, gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığının imtihanıdır.
Allah’ın koyduğu ve evrende geçerli olan nizam, yazından, kışına, yağmurundan, depremine bütün tabiat olayları, evrensel ilahi kanunlar çerçevesinde (Sünnetullâh) akılla, mantıkla, fenle, ilimle, bilimle açıklanabilen sebep sonuç ilişkisine bağlıdır.
Afetler imtihandır; Allah'ın kullarına manevi imtihanıdır, imanın, sabrın, şükrün, Allah'ın gücüne imanın, Allah ol demeden hiçbir şeyin olmayacağına inancın imtihanıdır.
Allah’ın imtihanı adildir, herkesi kapsar ve koyduğu yasalar dünyada Müslüman, Hristiyan, Yahudi, Budist, ateist, deist ayrımı yapmadan düzenle, adaletle işler.
Ahlaklı, dürüst, adaletli, insanlık değerlerine uygun, vatan, millet, kul hakkı yemeden yaşamanın, kullara değil Allah'a sığınmanın önemi, duaların gücü ve bütün bunların imtihanı bu noktada devreye girer.
Gerçekleşen bütün tabiat olayları, afetler insanlığın maddi, manevi hatalarını görmesi, ibret alması için uyarıdır. Bu durumda da afetler zalimseniz helâk olmanıza, salih kulsanız şehadetinize vesile olur.
Semavi, arazi, beşeri afetler, salgın hastalıklar bütün toplumu aynı anda etkilediği için büyük afetler diye nitelendirilse bile insanlığı tehdit eden, adaletsizlik, zalimlik, ahlaksızlık gibi nefsi ve sosyal afetler de vardır ki bütün bu afetler bir araya gelip manen büyük afetleri davet ediyor olabilir.
İnsanlığı, imanı tehdit eden, insanları ahiret yurduna müflis bir şekilde götürebilecek olan sosyal ve nefsi afetler; kibir, büyüklenmek, gücüyle insanlara korku vermek, yaptığını başa kakmak, fitne çıkarmak, fesatlık yapmak, iftira atmak, yalan söylemek, insanları aldatmak, kula kulluk etmek, şan şöhret, para, mal, mülk, makam, mevki sevdasıdır.
Bütün bunlar ve makam, mevki, güç, para, yetki sahibi olanların adaletsizlik, nepotizm, kronizm, partizanlık, hısım, akraba, eş, dost, siyasi çevre kayırmacılığı yapması da toplumun altını oyup düşmanlık, nefret, kin oluşturarak toplumda çöküşe sebep olmakta ve uzun vadede tabii afetlerden çok daha tehlikeli olmaktadır.
Allah bizleri akla, bilime, ilme, fenne uygun çalışarak tabii afetlerden, insani ve imani değerlere sarılarak manevi afetlerden korunan kullarından eylesin.