Piyasalar

DENETİM “YERELDE MİLLİ GÜVENLİK, EVRENSELDE İSE BİR İNSANLIK SORUNUDUR”

Punto:
Şahsımın 2000’li yılların başından beri vurguladığım “Ülkelerdeki hakim olan ekonomik politika önce kendi modeli insanı, sonrasında ise kendi modeli devleti oluşturduğu” gerçeği karşısında, ithal araç ve cihazlar gibi ekonomik modelleri de İTHAL edip yetmedi, kullanma kılavuzlarına uymamayı maharet gören, işler sarpa sarınca da işi ya Yeryüzü ya da Gökyüzü TANRILARINA havale den “TAŞRA MUHAFAZAKARLIĞI ile TAŞRA ULUSALCILIĞININ” girdabında debelenmeye devam ediyoruz… DENETİMİN TARİHİ :İnsanlık tarihi boyunca görülmüştür ki “denetimsizlik sorumsuzluğu, sorumsuzluk verimsizliği, verimsizlikte her türlü hastalığın müsebbibidir” Dünyada ilk insan hakkı ihlalini önleme amacıyla kurulmuş Divan-ı Mezalim bizim tarihimize ait olmasına rağmen literatüre maalesef OMBUDSMANLIK (Kamu Denetçiliği) adı ile İsveç yani batı eli ile geçmiştir.Bu konuyu aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz… (http://millivicdan.org/makale-tar%C4%B0h%E2%80%99de-denet%C4%B0m-&-d%C4%B0van-i-mezal%C4%B0m-yada-ombudsmanlik--92.html) KAMU DENETİMİ(Ombudsmanlık): “12 eylül referandumunun demokratik kazanımı”; iktidarının Demokratikleşme yolunda önemli katkılarından biride. 12 Eylül Halk Oylaması ile Anayasamıza dahil edilen Kamu Denetimidir. İnsanlığın Örgütlenmiş tüzel hali devletlerin hayatının kalite ve ömrü ile“denetim ile adalet” arasında güçlü bağlar vardır. Biz bugün burada sadece “EKONOMİNİN DENETİMİ” çerçevesinde Bağımsız Denetime ele almaya çalışacağız… BAĞIMSIZ DENETİM: Genel olarak denetim, bir kurum veya kuruluşun, işleyişi ve çıktılarının önceden belirlenmiş standartlara uygunluk derecesinin araştırma, gözlemleme, sorgulama gibi yöntemlerle tespit edilmesi ve elde edilen bulguların objektif ve sistematik bir biçimde değerlendirilerek ilgili taraf veya taraflara iletilmesi süreci olarak tanımlanabilir. (Köse, 2007) Bağımsız Denetim bizim mevzuatımıza ise 2012 yılında6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 397'nci maddesinin ikinci fıkrası ile hayatımıza girmiştir… Denetime tabi olduğu halde denetimden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun düzenlememiş sayılır şeklinde de ağır bir yaptırımı bulunmaktadır. Bağımsız Denetimin; Dürüst Resim İlkesi çerçevesinde, Ülke içerisindeki kaynakları “toplumun ortak değeri görmesi” ve bunu önceden belirlenmiş Muhasebe Standartları (AB’de UFRS, Türkiye’de TFRS) çerçevesinde kayıt sistemine tabi tutarak denetime mecbur kılması aslında, Bağımsız Denetimin yerel manada Milli ve Ahlaki yönü ile bir “Milli Güvenlik Meselesi”, evrensel manada ise bir insanlık meselesi olduğunun açık ifadesidir. Bu konuda biz AB Kriterleri çerçevesinde Bağımsız Denetimin 2013 yılında hayatımızailk iştahlanma girip, 15.825 kadar Bağımsız Denetçi, 261 kadar Bağımsız Denetim Firması kurulmasına rağmen iş alanı yaratılamaması Denetim Ruhunu zedelemeye devam ettiğini buradan belirtmek isterim. Yine denetime tabi olduğu halde denetim yaptırmayan, işler acısı durumda Belediye Şirketleri başta olmak üzere binlerce Özel ve Kamu İktisadi Kurumlarını hem verimsizlik hem de yolsuzluk girdabında ülkenin geleceğini tehdit etmektedir. AB çerçevesinde 2013 yılında Türkiye dahi dünyada 135 ülkenin dâhil olduğu UFRS (Uluslararası Muhasebe Standartları) çerçevesinde evrensel bir ehemmiyet kazanan Bağımsız Denetimin öncüsü, yine çok alanda olduğu gibi İngiltere (Birleşik Krallık) 2016 yılı Ocak ayından beri bütün Kamu Kurum ve Kuruluşlarını Sayıştaylarını da devre dışı bırakarak Bağımsız Denetime dâhil etmiştir… Bizim gibi demokrasilerde geçiş sürecinde, siyasetinde yozlaştırdığı bürokratik oligarşiye karşı bireyin haklarının korunması ve zorlukların aşılması hususunda ciddi sıkıntılar yaşandığı ve Özel sektörün de verimlilik temelinde ,üretim ve kurumsallıkla büyümek yerine siyaset ekseniyle devletten beslenmek gibi garabet doğurması, adalet duygusunu zedelemesi, hem bireyin kamu yönetimi karşısındaki hakları hem de kamu ve özel iktisadi kuruluşların verimliliği ile kurumsallığının güçlendirilmesi açısından DENETİMİN ülkenin geleceği açısından ehemmiyeti artmaktadır. Olumsuzlukları görmeme üzerini kapama hatta devlet adına devlet sorunu getirerek hatasını örtbas eden bir devletçilik partisi anlayışına birde seçilmişlerin katılabilmesi ülkemiz için bireye tanınan ancak şu an işlevsellik kazanamamış bu Anayasal hakkın ne kadar önemli olduğunu daha açık hale getirmektedir… Oysa Bağımsız Denetim Sivil yapılanmasıyla, kendisini adı konulmamış siyaset üzerinden devlet partisinden geçinenlerin zihinsel paradigmaları ve uygulamaları açısından bir değişim-gelişimi de başlatarak adaletin işletilmesinde bir kaldıraç görevi yapacaktır… İyi yapılanmış verimliliği, hakkaniyeti esas alan Bağımsız Denetimin ortaya koyacağı uygulama sonuçları ile de kamu yönetiminde bir bypas görevi ile tıkalı damarları görmek ve açmak gibi ülkenin kamu yönetimindeki işleyişine de katkı sağlayacaktır. İngiltere’nin dünya hakimiyeti ve etkinliği düşünüldüğünde ister Kamu Denetimi (ombudsmanlık) deki başarısı ister var olan etkin Bağımsız Denetim kervanına kamu kurumlarını dahil etmesi bizim ise hem Anayasa koymuş olmamıza rağmen Kamu Denetimi ve Türk Ticaret yasası ile yürürlükte olmasına rağmen Bağımsız Denetim bırakın kamuyu sendika, vakıf, dernek ve futbol kulüpleri yada mahalli idareleri dahil etmekten imtina eden bir anlayışla nasıl BÜYÜK DEVLET olacağız anlamakta zorlanıyorum. Bu anayasal değişim ile Bağımsız Denetim yasasını çıkarmış bir iktidarın hayrının batal olmaması, toplumda yaygınlaşan yolsuzluk ve hukuksuzluk algısına son vermek ve ülkeyi yada firmaları idare edenlere hesap verme, bilinci yerleştirilmesi açısından Kamu Denetimi ve Bağımsız Denetime Kurumsal İşlevsellik kazandırılması ülkemiz adına bir zorunluluktur hatta bir “MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ”olarak görülmesi dileği ile… Emrullah ÖNALAN-Bağımsız Baş Denetçi/SMMM