Erkler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü, saygınlığı ve bağlayıcılığı işte tam da bunun için gereklidir.
Adalet mekanizması, devletin tüm karar ve icraatlarını, hukuka uygunluk olarak denetler.
Anayasanın ilgili maddesi açık ve nettir.
Yargı; bağımsız, tarafsız, yansız, hür, özgür ve güçlü olmalıdır.
Bu bir rol çalma ve yerindelik denetimi değildir.
Farklı anlayışlar, keyfiliğe yol açar.
Hukuk ve adalet sistemi; siyasi iradenin oyuncağı, sopası ve av köpeği olamaz.
Aksi durumda; parti devleti, polis devleti, kanun devleti aralığında dolaşır dururuz.
2021 yılının dünyasında böyle bir anlayışa takılıp kalmamız, konuşup durmamız, çok vahim ve zaman kaybıdır.
Tencere dipten kaynar.
Süt neyse, kaymak odur.
Ne doğrarsan çanağına, o gelir kaşığına.
Her tür inanç, ideoloji ve sınıfsal tercihlerden arındırılmış bir denetim ve yönetim sistemi kuramazsanız, Kuzey Kore rejim örneğine doğru sürüklenirsiniz.
Fıkıhın bile hakkını veremeyenler, hukuka da herşey bulaştırır ve işte iş tuttukları mafya çomak sokar ve ifşa eder. Temizle temizleyebilirsen.
"Laikliği kaldıralım"naraları, hep bu amaca matuftur.
Sen kişi başına milli geliri 100 bin dolar yapmak istedinde, laiklik ilkesi mi ayak bağı oldu?
Devletin dini, ırkı, mezhebi, ideolojisi olmaz.
Doğuştan kazanılmış insani ve evrensel haklar, geçici siyasi iradenin keyfine devredilemez.
Dinli, dinsiz, siyah,sağcı beyaz, liberal, solcu....
Devlet hepsinindir ve emrindedir.
İdeal modern Devlet; insanları değil, onların tercih ve beklentilerini yönetir.
Kutsal olan, bireysel hak ve özgürlükler ve insan onurudur.
Sözde vatan sevdalısı mafyacılar ne hikmetse hep sağ cenahdan çıkıyor.
Ateist, sosyalist, komünist, solcu bir mafya henüz yetiştiremedik, sorgulamaya değer.
Mantık, felsefe, bilim, anayasa/ceza/insan hakları hukuku ve yargı etiği konusunda her birey en az 100 kitap okumalıdır ve hayatına katmalıdır.
Siyasi, sözde hukukçu ve dinci şarlatanlardan bıktık usandık.
Ayağa kalkmanın yöntemi, yolu belirlemekten geçer.
İslamiyet; tüm insanlığı hak, hukuk, adalet ve bilim adına uyandırmak için son uyarı olarak gelmiştir.
Bu hakikati çözemeyenler, kendi pisliğini temizlesin diye mehdi beklemektedirler. Bu beklenti ilahi mesaj, onu getiren elçi ve pozitif hukuka, insan onuruna hakarettir.
Ayıkken bilim mantık ve meşveret ile çözmesi gerektiği sorunları, rüya aleminde çözmeyi tercih ediyorlar. Bu tembellik, sığlık ve acizliktir.
İnsanlığı, dini aparat yapıp, uyutmaktır.
Ey insan! Kükre, titre, tüm dayatmalardan, ataletten sıyrıl, özüne dön! Reel dünyanın bir parçası ve oyun kurucusu ol!
Ali Rıza Malkoç