Punto:
Dinle
Cumhurbaşkanı Bankalar için ’’Bu ancak esrar eroin tüccarlarında olur’’ dedi.
TESK Genel Kurulu'nda ekonomik gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı, faize olan karşıtlığını dile getirirken, Merkez Bankası 6.25 faiz arttırdı. 17.75 olan faiz % 24’e yükseltildi. Dünyada en yüksek faiz veren ilk üç ülke konumuna yükselen Türkiye, faiz açıklamasından sonra dolar/TL 6.02 ye euro 7 TL’ye indi.
Merkez Bankası faiz arttırımını fiyat istikrarı hedefleri için yaptığını, dolayısı ile enflasyonu dizginlemek için faizleri arttırdığını ifade ediyor.
Onlara göre, sebep olan enflasyon sonuç olan faiz inancından hareketle yapılıyor.
İlginç olan, sebebi sonuçla düzeltmeye çalışmalarıdır. Faizleri arttırarak fiyatları dizginleyeceklerine inanıyorlar. Madem fiyat istikrarı adıyla faizleri arttırıyorsun, bu artışın fiyatlar bazında piyasaya ters yönde etki yapması gerekir. Oysa gerçekleşen durum böyle değildir. Tam tersine fiyatları yukarı çekiyor ve çekecektir.
Şimdi gelelim kurların düşmesine. Merkez Bankasının bu faiz arttırımından direk etkilenen döviz kurları oldu. Neden ? Çünkü dövizi yükselten bankalar, dövizden çıktı faize girdi.
Reel sektörün fiyatlaması, iç piyasa üretiminde temel etken bu borca dayalı para sistemi içinde faizdir. (ithalatla ara üretim girdilerine ihtiyaç duyan firmalar hariç). Nasıl oluyor da açıklanan faiz artışından hemen sonra, dolarda 6.02’ye euro da 7 TL’ye kadar bir gerileme oluyor anında? Bunun reel sektörle hiç bir ilgisi söz konusu değil.
Bankalar, (yabancı, yerli ,kamu) reel sektöre kredi vermeme ile Merkez Bankasını sıkıştırdı. Yüksek faizle; % 50 varan oranda kredi vererek Merkez Bankasının faiz arttırımını istedi. Yani faizin arttırılmasını isteyen bankalar, doları biraz gevşeterek faiz gelirine kaydı. Faiz gelirleri 183 milyar 612 milyon gerçekleşen bankalar geçtiğimiz yıl elde ettikleri 249 milyar faizi geçecekler gibi.
Hükümete operasyonu yapan bankacılık sistemidir. Hükümet daha ciddi tedbirleri yapısal yeni arayışlarla almalıdır. Uygulanan borçlanma modelinin dışına çıkan yeni bir model ve yeni bir finansal sistem uygulamadığı sürece, yüksek faiz ödemeye devletimiz milletimiz devam edecektir.
Hükümetimiz, kendisine gönderilen farklı çözüm önerilerini görmezden gelmemeli. Yada dosyaların sümen altı yapılmasını engellemeli. Ne ilginçtir ki sistem dindarlara en yüksek faizi ödettirir hale geldi. Millet Ak Parti’den IMF önerilerini içeren tasarruf benzeri çalışmaları değil,
Orta Vadeli Programda model değişikliğini içeren programın olmasını bekliyor. İnşallah önceki Orta vadeli programların bir yeni kopyası ile karşı karşıya kalmayız.
Göreceksiniz bu döviz gerilemesi geçicidir, bankalar dövizi yine yükseltecektir. Bir faize bir dövize yüklenerek devlet ve millet bu faize dayalı para kredi sistemi ile soyulmaya devam edilecektir. Çünkü faizciler burdan beslenir. Taki hükümet kararlı biçimde yeni finans modeline geçene kadar.
Selam ve dua ile...
Yunus EKŞİ
