Ömür ÇELİKDÖNMEZ
Punto:
Dinle
'Dilipak uyardı! Operasyona hazırlanıyorlar,Erdoğan'ı ortadan kaldırmayı düşünebilirler!' Bu sözleri ne çok eski ne çok yeni. Bir ay önce kayda geçmiş.* Bende benzer hazırlıklara değindiğimi hatırlıyorum.
Kum Saatini Tersine Döndürmek
Hüdai Ekinci, analitik düşünen ve entelektüel bir kadim dost.
COVID-19'un küresel etkilerini değendirirken "-kum saatinin tersine döndüğü bir süreç yaşanıyor" dediğinde, ne kastettiğini sormadım.
Çünkü beynimde şimşekler çaktıran çağrışımlara yol açtı. Arif olan anlar diye boşuna dememişler.
Cumhurbaşkanına Karantina Önlemi Video Konferansla Bilgilendirme
Kanada Başbakanı, Almanya Başbakanı Angela Merkel, hatta Papa, karantina kapsamında tecrit edildiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir kamuoyundan uzak. İstanbul'da ikamet ediyor. Bu süreçte biri sesli diğeri görüntülü iki mesaj yayınladı.
Görüntülü mesajında küçük bir odadan yaşlı bir teyzeyle yaptığı konuşma servis edilmişti. Oda duvar kağıtlarıyla kapalıydı. Ses geçirmeyecek şekilde yalıtılmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip Koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara ilişkin bazı bakanlardan video konferans yoluyla bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdiği görüşmelere ilişkin kısa video kaydı, “Milletimizin hizmetinde mesaimiz devam ediyor. Tüm kurum ve kuruluşlarımızın çalışmalarını yakından takip ediyor, adımlarımızı eşgüdüm içerisinde atmayı sürdürüyoruz” başlığıyla yayınlandı.
Videoda; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptıkları çalışmalar hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bilgi verdikleri görüldü.
Sağlık Bakanı Koca’da görüşmede, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Çin’den test süresini kısaltan, hazırlık sürecini devre dışı bırakan kitlerden 50 bin tane aldıklarını ve bugün 50 bin PSR kitinin Türkiye’ye geleceği bilgisini verdi.**
Cumhurbaşkanı Erdoğan MSB Hulusi Akar’dan video konferans yoluyla bilgi almadı
Bunu ben söylemiyorum. Cumhurbaşkanlığı resmi web sayfasında yazıyor. Bende yalan yok.
Zaten yukarıdaki satırlarda Cumhurbaşkanının hangi bakanlardan video konferans yolu ile bilgi aldığı belirtilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görüştüğü bakanlar listesinde maalesef MSB Hulusi Akar, bizzat Cumhurbaşkanlığı resmi kayıtlarına göre yer almıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tam Yetkili Kabul Ettiği Bilim Kuruluna Karşı Koronavirüs ile Mücadele Merkezi KOMMER
Tüm dünyayı etkisi alan koronavirüs salgını ile ilgili gelişmeleri en başından itibaren yakından takip eden Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda hareket ediyor.
Bakanlık, virüsün ortaya çıkmasıyla Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden alanında yetkin enfeksiyon, mikrobiyoloji, viroloji, iç hastalıkları, yoğun bakım ve göğüs hastalıkları uzmanı akademisyenleri Koronavirüs Bilim Kuruluna davet etti.
Böylece, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın başkanlığını yürüttüğü 31 bilim insanın yer aldığı kurul oluşturuldu.***
Bilim Kurulu ile ilgili haber devletin resmi haber ajansında bugün yayınlandı.
Hatta Erdoğan bugünkü video konferansta okulların bir hafta daha tatil edilmesi konusunda talimatlarının sorulması üzerine de Bilim Kurulu’nun bu konudaki tavsiyelerini çok önemsediğine vurgu yapmış, “Uzatılabilir de uzatılmayabilir de ama Bilim Kurulu ‘uzatılmasında fayda var’ diyorsa veya ‘bir hafta yeter’ diyorsa ona uyalım. Çünkü işin ehli onlar, dolayısıyla onların tavsiyeleri istikametinde gitmekte fayda var” demişti.****
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bilim Kurulu ile ilgili bu sözlerini nasıl anlamalıyız?
Cumhurbaşkanı müneccim değil ama kurt bir siyasetçi. Kayseri ekolünden değil. Kasımpaşalı.
Bilim Kuruluna yönelik itimat ve güven duyulmasının yanısıra tam yetkili olduğunu belirtmesi muhtemelen rol çalmak isteyen birilerin önünü kesmeye yönelik olduğu söylenebilir.
Nitekim MSB Hulusi Akar’ın, dahil edilmediği Cumhurbaşkanı ile video konferans sonrasında, Milli Savunma Bakanlığı'nda, birlik ve karargahlarda salgınla ilgili önlem çalışmalarının yönetilip takip edildiği Koronavirüs ile Mücadele Merkezi KOMMER kurulduğunu açıklaması dikkat çekici.*****
Askeri Tababet Yok Koronavirüs Mücadele Merkezi Var Şaka mı bu?
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında, Askeri hastaneler kapatıldı. Askeri hastane personeli Sağlık Bakanlığına devredildi.
Cepheden gelen yaralı askerler Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Şehir Hastanelerinde tedavi ediliyor. Çünkü 'Askeri Tababet' geleneği sonlandırıldı.
Şimdi Hulusi Paşaya sormazlar mı? "-Ey Paşa hangi askeri doktor, hangi askeri medikal donanımla koronavirüsle mücadele edeceksiniz?"
Hulusi Paşa KOMMER kurmakla kalmamış, maske, antibakteriyel sıvı malzemenin üretimini yükselterek sadece TSK'nın değil, tüm halkın ihtiyaçlarını karşılamak için gayret gösterdiklerini söylemiş.
Ne var bunda? Ne yok ki?
Virüsle mücadelede söz sahibi ve uygulayıcı merci Sağlık Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a; " Çin’den test süresini kısaltan, hazırlık sürecini devre dışı bırakan kitlerden 50 bin tane aldıklarını ve bugün 50 bin PSR kitinin Türkiye’ye geleceği" bilgisini vermişti.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu açıklamasından ve Çin’in gönderdiği veya getirilen tıbbi malzemeden memnun kalmadığı bizzat kendi kendi ifadesinden anlaşılıyor.
Paşa diyor ki, "Çin ve Japonya'da koronavirüs ile mücadelede kullanılan bazı ilaçlar var. Bu ilaçlarla ilgili bizim kimyagerlerimiz, doktorlarımız, güzel bir çalışma yaptılar. Çalışma sonucunda, bu ilaçların muadilini yapabileceklerini ifade ettiler.
Onunla ilgili çalışmalarımız da yoğun bir şekilde sürüyor. Önümüzdeki günlerde inşallah bunu da başarıp hem halkımızın hem silahlı kuvvetlerimizin hizmetine sunacağız"******
Yav he he. Et tekrarü ahsen velevkane yüz seksen. "-Ey Paşa hangi askeri doktor, hangi askeri medikal donanımla yapacaksınız? Bu Kırıkkalede mavzer yapmaya benzemez!"
Rusya İtalya'ya 9 uçak dolusu tıbbi malzeme ile askeri virolog gönderdi. Kim ne derse desin menşei neresi olursa olsun bu bir biyolojik savaş.
Türkiye Askeri Hastaneleri kapattığı için biyolojik savaşın yol açtığı tahribatı tedavi edebilecek sahaya inebilecek uzmanları da terhis etmiş oldu. Biz o treni kaçırdık.
Kişisel OHAL ilanı kime cevap?
Sağlık Bakanı Koca Hürriyet köşe yazarı Abdulkadir Selvi' aracılığı ile OHAL lobisine ironik bir göndermede bulundu. Selvi'nin yazdığına göre" Bir de OHAL ilan edilsin gibi öneriler var. Sağlık Bakanı, “Herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” demekle bu işe yeni bir boyut kazandırdı."
Selvi'nin; OHAL talebi geliyor mu sorusuna, “Tabii. Soruyorlar, OHAL ilan edecek misiniz diye. OHAL ilanına gerek yok. Sen kişisel OHAL’ini ilan et, tedbirini al.”*******
Bir kaç gün önce Almayanın Sesi Deutsche Welle, Türkiye’de sokağa çıkma yasağı gerekli mi? Sorusunu ortaya attı. Bilim Kurulu üyesi Prof. Mehmet Ceyhan, Genel bir OHAL kararının hükümet için zor olduğunu ancak insanların sokağa çıkmaktan vazgeçmemesi durumunda bu kararın da alınabileceğini söylemiş. ********
OHAL Lobisi iyi çalışıyor anlaşılan.
EMASYA ve OHAL İlişkisi
Kum Saatini tersine döndüren süreç bu işte. Bilgilerinizi tazeleyin.
EMASYA, (Emniyet-Asayiş yardımlaşma) protokolü, 14 Temmuz 2016'da, 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından imzalanmış ve yürürlüğe girmişti.
Yasa ile, asker, validen izin almadan, birlik komutanının emri ile terör operasyonu yapabiliyor, kaçan teröristleri yakalamak için arama ve operasyonlarda da hakim iznine gerek yok. Kamu düzeninin bozulması halinde İçişleri Bakanının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla askeri birlik görevlendirilebiliyor.
Birliklerin çapı, teşkilatı, emir komuta ilişkileri, kuvvet kaydırılması konusunda Genelkurmay tam yetkili.
TSK personeli, kendi birlik komutanının emri ile, genel kolluk kuvvetlerinin yetkilerini de kullanıp, terör mücadelesi yapabilir. Valiler ise bu dönemde koordinasyon görevinde.
Polis-Asker ortak operasyonlarında da komuta, en yüksek rütbeli askeri birlik komutanının.
Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, Milli Savunma Bakanı ise Fikri Işık.*********
Olağanüstü hâl (OHAL) Hangi gerekçeyle ilan edilebiliyor?
Olağanüstü yönetim usullerinin uygulanmasını gerektiren doğal afet, tehlikeli salgın hastalık, ağır ekonomik bunalım, kamu düzenini ciddi biçimde bozan yaygın şiddet olayları gibi durumlar.
Olağanüstü hâl rejimi yönetim makamlarının yetkisinin genişlemesi sonucunu yaratır. Belirli yaş aralıklarındaki vatandaşlar için çalışma yükümlülüğü, gerektiğinde para ve mal yükümlülüğü konulabilir.
Olağanüstü hâl, 27 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren 2935 sayılı Olağanüstü Hâl Kanunu kapsamında tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar, ağır ekonomik bunalım ve “anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması” olarak nitelendirilen durumlardır.
Bu hâllerin bir veya birden fazlasının görülmesi durumunda cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Millî Güvenlik Kurulu'nun görüşünü de aldıktan sonra, yurdun bir veya birden fazla bölgesinde veya bütününde altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hâl ilan edebilir.**********
Olağanüstü Hal ilan etme sevdasındaki lobinin yasa gereği Cumhurbaşkanının onayını alması gerekiyor. Erdoğan ise erenlere karışmış. Adeta sırlanmış. OHAL lobisinin Reise fiziken ulaşması mümkün değil.
Türkiye'de sokağa çıkma yasağı isteyenler, ekonominin çökmesini istiyor. Zaten virüs sezonu sona eriyor, virüs kendiliğinden etkisini yitirecektir. Hükümetin bu tuzağa düşmeyeceğini düşünüyorum, çünkü ekonomi sokağa çıkma yasağını kaldıramaz.
Kimler ısrarla sokaga çıkma yasağı istetiyor halka? Bakın ne garip ki sağlık kurallarını ihlalle, halka bizzat kendisi yasaklansın dedirtiliyor. Soylu arka plandaki aktörü biliyor ki engel oluyor bu yasağa.
İbrahim Kalın bir kaç gün bir twit paylaştı. "Bir miladın ortasındayız. Bir büyük kırılma noktasının içinden geçiyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ama önce bu fırtınayı atlatalım. Salgını durduralım. Virüsten daha akıllı ve güçlü olduğumuzu gösterelim. Kendimizi ve etrafımızdakileri koruyalım. "
Şimdi bu tweti nasıl normal karşılayalım?
Ne olacak ki bu kadar emin bir şekilde artık hicbir şey eskisi gibi olmayacak diyebiliyor?
Her ne düşünüyorlarsa birileri oteki birileri beklemedikleri darbeyi vurur.
Reis her nedense en emin yer oldugunu sandığımız külliyede değil.
Reis yeni dönemle ilgili sanırım Trumpla bu bir kaç gün içinde sık sık görüştü. Tabiki külliyedeki teknik donanımla değil.
Bir sabah kalktığımızda filmin sonunun inanilmaz bir zeka ve irfanla dolu bir kurmay senarist tarafindan yazıldığını hayretler içerisinde görebiliriz.
Diren Reis diren Türkiye!