Piyasalar

Covid-19 Sonrası Eğitim Fakültelerinde Küreselci ve Didaktikçi Tezlere Dikkat

Punto:
Eğitimde küresel dijital sistem koronayla beraber evlere girdi. Hiç tesadüf değil. Eğitim Fakültelerinde bu sene “didaktik öğreticilik” veya “küresel vatandaşlık eğitimi” gibi tez konuları verilmesine bakınca küresel tek devlete nasıl hazırlandıkları anlaşılıyor. İnternet siteme koyduğum eski ders kitaplarını kullanan tez öğrencilerinden ya teşekkür alıyorum ya da benden tez konusuna göre kitabım var mı diye soranlar oluyor. Bu sırada ben de öğretmen adaylarına ne gibi tezler yazdırılıyor, öğrenmiş oluyorum. İki örnek vereceğim. İlki bana teşekkür için yazan: “….. Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisiyim. Didaktiğin Antropolojik Kuramı Çerçevesinde Cumhuriyetin İlanından Günümüze Fen Ders Kitaplarındaki Değişiminin Analizi: Elektrik Üniteleri Örneği tez konum. Tezim için gerekli olan birkaç kitabı Mayana Kitaplığı'ndan temin ettim. Eski ders kitaplarının olduğu bir kitaplık oluşturup bizlere internet üzerinden ücretsiz sunduğunuz için çok teşekkür ederim.” Üzgünüm ki çok yanlış yetiştiriliyorlar, bu şekilde öğretmen olunmaz. DİDAKTİK, konuşarak eğitim(!), yok böyle bir şey. Yaparak yaşayarak öğrenir insan/öğrenci. Fen Bilgisi dersi “konuşarak nasıl öğretilir”, buna hazırlıyorlar onları. Boşa eğitim. Bilmiyorlar ki kadrolu maaşlı öğretmen olmayacaklar. Çünkü küresel dijital piyasanın efendileri onları teknoloji pazarının palyaçosu gibi ekran şovmeni yapmak istiyor; Öğretmen Akademisi kursundaki adı “İnternetten Fen Bilgisi Konuşarak Nasıl Öğretilir?” 2005’de “çoklu zekâcıları” vardı, 2020’de “didaktikçiler” var ve iki dönemin de başaktörleri aynı! Kavramsal silah üretimine devam ediyorlar. MİLLİ EĞİTİMDE EMPERYALİST KUŞATMA (Otopsi, 2006) kitabımda uydurdukları o kavramları nasıl beyin yıkama silahı olarak kullandıklarını anlattım. Eklendi “didaktik ders anlatımı”. Gelelim Fen Bilgisi ders kitaplarına. Bu kitaplarla peygamber olsa hiç bir şey öğretemez. Fakülteler önce mevcut ders kitaplarında fen bilimine aykırı neler var, onları kaldırtmaya bakmalı. Örneğin 3. sınıfa Fen ve Teknoloji dersi koydular, bu yaşta olmaz. "Portakalın yaşam döngüsü” diye ünite koydular, saksıda yetişiyormuş, ilk cümle "üremesi tohumdandır". Fen Fakülteleri bunlara sustu! Örneğin 2.sınıf Matematik dersinde ağırlık diye "kütle" kullandırıyor... Bütün bir fen ve fizik geleceği karartıldı çocukların, ağırlık ile kütleyi karıştırmayan neredeyse yok artık. 7.sınıf Fen Bilgisi kitabında MOLEKÜL yerine TANECİK diyor. Buyurun. Siz bu çocuğa böyle "didaktik" yolla kavram düzeltmesi hiç yapamazsınız. Kavram kaosu içinde beyni karışmış bu çocuklara ekrandan neyi öğretebileceksiniz? İşte Orvell çiftliğindeki çocuklarımıza ekrandan “didaktik” yolla ders anlatacak bir adayımızın tez konusu “Elektrik üniteleri eski ders kitaplarında nasıl anlatılıyordu, günümüzde nasıl anlatılıyor?” Görecek ki eskiden sınıfta deney yaptırarak öğretiliyordu. Kendisi laboratuarlı sınıfta öğretmen olmadıktan sonra bu bilgi ne işine yarayacak oturup haline ağlamaktan başka? Bir diğer tez konusu; KÜRESEL VATANDAŞLIK EĞİTİMİ. Yazım hatalarıyla olduğu gibi buraya alıyorum. “Mahiye hocam ismim ….. Doktorasını tamamlamaya çalışan 47 yaşında Ankarada yaşayan birisiyim. Küresel vatandaşlık eğitimi ile ilgili tezimde 1998, 2002 ve 2018 müfredatlarına göre hazırlanan Sosyal Bilgiler ders kitaplarını (MEB Yayınları) küresel vatandaşlık açısından inceleyeceğim. sıkıntım şu ki 1998 ve 2002 müfredatlarına göre basılmış ders kitaplarını bulamadım. İnternette sizin sitenize baktım ama ne yazık ki yoklar. Bu konuda herhangi bir yardımınız olursa çok memnun olurum.” İşte tezler böyle. “Küresel çağı yakalıyoruz, 2040 yılına damarlarında nano teknoloji ile dolaşan çipli robot nesiller yetiştireceğiz” diyen bir Milli Eğitim Bakanımız var ve bir tek veli de “benim çocuğuma böyle bir gelecek nasıl tasarlarsın” demiyor. Evet, Küresel tek devlete doğru tez aşamasa kadar yol kat etmişler. Bunları gördüğüm için, çocuğunun başındaki tehlikeyi göremeyen veli elbette bunlara “komplo teorisi” der. Ben yine de onlara, “Gelen çağı anlayın kafanızı değiştirin” diye çağıran palyaçolara inat, dayatılanları reddetmekle başlayın, AVUÇLARINIZDAKİ PUTLARI ATIN AYAĞA KALKIN diyeceğim. Mahiye Morgül /11.4.2020