Punto:
Dinle
Merkez Bankasının 170 çuval şeklinde Zürih’e gönderdiği paralar için; CHP Genel Başkan yardımcısı Faik Öztrak; 170 çuval 10 ve 20 TL’lik banknot göndermesinin Türkiye seçimlerinin yapılmasına kısa bir süre kala kaynağı belirsiz para girişlerindeki rekorların izaha muhtaç olduğunu söylemişti. Kaynağı belirsiz para girişi dikkatle izlenmeli’’ diyordu.
Oysa Hükümet, bir yönü ile dışsal finansal saldırılara karşı döviz girişlerini arttırmak için daha önce 15 Nisan’da çıkardığı genelgeyle döviz giriş beyan zorunluluğunu kaldırmıştı.
Türkiye’nin finansal operasyon altında olduğu gerçeğini bilindiği halde, döviz girişleri ile ilgili aldığı bir takım arttırıcı tedbirleri kara para ile ilişkilendirmek, İstanbul seçimlerini etkilemekle ilişkilendirmek şuursuz açıklamalar olup yandan çarklı siyasal nitelikli açıklamalar olarak kalır.
Oysa Merkez Bankası’nın 170 çuval şeklinde Zürih’e gönderdiği paralar, TL talep oluşturacak Turizm döneminde olması bu talebi karşılamak içinde paranın muhabir bankalar üzerinden gönderilmesi kadar doğal bir şey yoktur.
Şimdi bir muhalefet partisinin sözcüsü, bu paranın miktarını soruyor. Bunu basit bir hesapla kendisi hesaplayabilir. Bir çuvalda 200 balya olsa ve %50 20 TL,
%50 si 10 TL olsa ne kadar para gönderildiği üç aşağı yukarı bilinebilir.
Muhalefetin sözcülerinin ne kadar yersiz, gereksiz ve içeriksiz açıklamalar yaptığı bu konu üzerinden ortadayken; kendilerinin getirdiği ekonomik eleştirilere karşı bir çözüm mü öneriyorlar?
Yani CHP’nin mevcut faize dayalı, Tüsiad ile öne çıkan faizden beslenen para babalarına karşı çıkacak bir programı mı var?
Bir dönem Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun faiz konusunda ‘’getirin meclise %1 ‘e indirmek için kanun teklifi verin destek vereceğiz’’ demesi, kendilerinin bu konuda faize karşı çalışma yapmasına engel mi?
Siz ana muhalefetsiniz ve alternatif pozisyonu olması gereken muhtemel bir siyasi partisiniz. Sizin hak hukuk adalet derken; bunun içinde açık net bir biçimde faizle mücadelenin olmayışını nere kayacağız?
Türkiye’de en büyük haksızlığı, hukuksuzluğu, adaletsizliği, kurulu faiz düzeni yaparken CHP’nin bu konuda net bir duruş sergileyemeyişinin nedeni nedir?
İktidarın faiz konusundaki zafiyeti tüm uyarı ve önerilerimize rağmen ortadadır. Muhalefet olarak siz iktidarın hatalarına mı bel bağladınız?
CHP olarak iktidara gelseniz siz faiz düzeninin en güçlü sürdürücüsü ve sadık tatbikatçısı olmayacağınızın hiçbir emaresi maalesef yoktur. Çünkü ekonomi kurmaylarınızı yakinen takip ediyor, verdikleri demeçlerin nereye hizmet ettiğini biliyoruz. Daha uzun borçlanma…
Türk milleti şunu çok iyi bilmelidir; Siyasi partilerimizin parti programlarında mevcut haksızlığın, adaletsizliğin, hukuksuzluğun kaynağı olan faize karşı bir
programı yoktur. Bunu görmek için sadece partilerin programlarına bakmak yeterli olacaktır.
Sakın şöyle bir yanılgıya düşülmesin, parti programlarında zikredilen iyimserlik uyandıran kavramlar, cekler caklarla biten cümleler, bir iktisadi model olarak faize karşı alternatif olma özelliğini bünyesinde barındırıyor demek değildir.
Partilerimizin birbirlerine karşı gösterdiği sıfır törele, söz konusu faiz olunca, çok yüksek oranda faize karşı gösterilmektedir. Bu durumda partiler düzenin partisi durumuna geliyor ki hemen şu soruyu sormamız gerekiyor; peki bu düzeni kim kurdu, kim işletiyor, partiler neden düzeni değiştirme çabası içine girmiyor?
Onun için diyoruz ki; düzen değişmedikçe partilerin değişmesi neyi ifade eder ki…
Selam ve dua ile…
Yunus EKŞİ
