Piyasalar

Çağımızın Dede Korkut’u Ozan Arif’in Ardından

Punto:
15 Şubat 2019 Müslüman Türk milletinin haykıran sesi, büyük Ozan’ı rahmetli Ozan Arif; Arif Şirin ağabeyimizin ölümünün birinci yıl dönümü. Kendisini rahmetle, minnetle, şükranla yâd ediyoruz. Rahmetli Ozan Arif’i ta 1974’te Samsun Öğretmen okulunda okurken tanıma imkanı bulmuştum. Ben Yeniden Milli Mücadeleciydim. Ama ülkücü arkadaşlarımla Ülkü ocaklarına da sık sık uğruyor; rahmetli Ozan Arif’ten güzel şiir okuma dersleri alıyordum. Daha sonra onun Türkiye’de ve 1988- 94 yılları arasında bulunduğum Almanya’da programlarını kaçırmamaya çalıştım. Rahmetli Alparslan Türkeş, rahmetli Necmettin Erbakan ve yaşayan efsane bilge lider Aykut Edibali arasında 1991’de yapılan Büyük Millet İttifakı’nın Almanya’da ilk heyecanını birlikte yaşamış; ilk kıvılcımını birlikte ateşlemiştik. Ozan Arif gerçek bir dava adamıydı. Dünyalık, para, makam ve hiçbir şey onun davasının önüne asla geçemezdi. Bir Türk olarak bir Türk’te bulunması gereken bütün özellikler kendisinde bulunduğu gibi çok güzel de bir Müslümandı. Asla gösterişe kaçmadan inancını yaşayan; sade, samimi bir müslüman. Turancıydı rahmetli Ozan Arif. Turan deyince gönlü kıpır kıpır; tüyleri diken diken olur; Turan illeri üzerine dizeler dizer haykırırdı. Henüz 15-16 yaşında bir Öğretmen Okulu öğrencisiyken yazdığı “Ona Yanarım” şiirinde: Ayşe Fatma değil beni ağlatan Gülmeden ölürsem ona yanarım Ağlatan TURAN’dır başka bir vatan Bulmadan ölürsem ona yanarım dedikten sonra; şiirini: Abdesti alınca duyarım hazı OZAN ARİF ya şehit ol ya gazi Çin seddinde bir gün sabah namazı Kılmadan ölürsem ona yanarım diyordu. 1980 darbe döneminde zindanlarda yattı. Daha sonra da Almanya’ya hicret etmek zorunda kaldı. Bir zamanlar üç kardaştık üç kardaş şiirinde “O mezarda, sen zindanda, ben sürgün”diyordu. Ozan Arif, gözünü budaktan esirgemediği gibi sözünü de asla hiçbir şeyden esirgemezdi. Büyük bir hiciv ustasıydı. Sadece yazmaz onu muhteşem bir şekilde hem şiir halinde okur hem de sazıyla çalar söylerdi. Kimlere hiciv yazmadı ki. 12 Eylül’ün görkemli paşası Kenan Evren’e: Çankaya’da artislerle başbaşa Umrunda mı vallahi yaşıyor Kenan Pasa dedikten sonra Ben 12 Eylül’ün nesini seveceğim Ve asırlar geçse de gene de söveceğim diyordu. Kenan Paşa bu hicivler karşısında ses çıkarmazken; ne yazıkki onun bizzat elinde büyüttüğü, ilk ülkü aşısını verdiği en yakın dostları, can dostları son zamanlarda yazdığı hicivlerden dolayı ona gönül koyuyor; anlamsız anlamsız paylaşımlar yapıyorlardı. Davayı unutuş, günübirlik koltuk politikasının esiri olmuş; edebiyat nedir, hiciv nedir, sanatçı nedir bilmez küçük insanlardan başka ne beklenebilirdi ki? Aynı zamanda bir destan şairiydi Ozan Arif. Onda Allah sevgisi, vatan sevgisi, bayrak sevgisi,Millet sevgisi,Turan sevgisi adeta destanlaşırdı. Müslüman Türk dünyasının dertleri hep onun derdiydi. “Ya Karabağ ya ölüm başka yolu yok artık” diye haykırıyordu. Evet dostlar; Türk milletinin, İslam dünyasının, Türk dünyasının büyük ozanı Ozan Arif’i yazmaya, anlatmaya devam edeceğiz. Onu satırlara sığdırmak ne mümkün. Ama o sadırlara,gönüllerimize hep sığacak;gönüllerimizde yaşayacaktır. Rahmetli Mehmet Emin Yurdakul yıllar öncesinden ne güzel ifade etmiş: Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir. Evet Ozan Arif’in ölümü nedeniyle onun sadece yakın arkadaşları, dostları, ülküdaşları değil; bütün bir Türk Milleti, bütün bir Türk dünyası, İslam dünyası öksüzdür bugün. Ama biliyoruz ki Aşk ehli ölmez Yerde çürümez Yanmayan bilmez Ateş- i aşka Ozan Arif rahmetli gerçek bir aşık; gerçek bir ozandı. Onun için ben de diyorum ki Ölmez o adına mazi dediğimiz şey Ölmez Ozan Arif; bu dava ölmez Bir bayrağın altında ölen kimse; ölür mü Bir türbe yerin üstüne hakimse; ölür mi Binbir sene geçsin Ozan Arif’in adı ölmez Yıllarla beraber yürüyen gür sesi ölmez.. Yıllarla beraber yürüyen avazı; ölmez Tarihini Müslüman Türk’ün; Yapan ölmez, yazan ölmez Aşıklar ölmez Ozanlar ölmez Şehitler ölmez Şehitler ölmez Gönüller sultanı Mevlana ölüm için Şeb-i aruz, düğün günü diyor. Düğün günün Rabbine yürüme günün kutlu olsun büyük ozanım,değerli dostum, Ağabeyim, dava arkadaşım. Senin bir ömür boyu haykırdığın yüce idealler; asla yalpalamadan, kırılmadan, dökülmeden büyük bir iman ve kararlılıkla bizim de ideallerimiz olacak; Müslüman Türk’ün mührünü, inancının mührünü, menfaatinin mührünü Türkiye’ye, Ortadoğu’ya, yer yüzüne ve çağa vuracağız inşallah. Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir;Turan... Ruhun şad, mekanın Cennet olsun Müslüman Türk’ün yiğit Ozan’ı.