UTANIYORUM
Çünkü, insanım. Utanıyorum çünkü utanmayanlarla yaşıyor, onlar tarafından yönetiliyor, yalan
söylemeyi esas sermaye yapmışlar tarafından bilgilendiriliyoruz. Utanıyorum çünkü, “güzel ahlaklı
insan olmaya çalışıyorum. Utanıyorum çünkü, çocukların öldürüldüğü bir zaman diliminde yaşıyorum”
SİZLER DE UTANMALISINIZ!
8 Yaşındaki Narin yavrumuzun başına gelen felaketin acısı hepimizin yüreğini acıttı. Bu olayı birkaç
gün daha konuşur, tozlu raflara kaldırırız. Bu ülkede bu gibi nice olaylar yaşandı ve göründüğü
kadarıyla da daha niceleri yaşanacak gibi. Narin Yavrumuzun olayını bir elin parmaklarını geçmeyen
sayıda objektif kalabilmiş medya ve son zamanların en yararlı icadı sosyal medya sayesinde
öğrenebildik. (2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye, 180 ülke içerisinde 158'inci
sırayız.) Narinimizin kısa hayatına son veriliş hikayesi bile insanlığa ders olabilmelidir. Ne diyor cani
“Narin’i dere yatağına açtığım çukura koyup, üstüne taş doldurduktan sonra eve gidip namazımı
kıldım ve aramalara katıldım.” (Kişinin namazına, orucuna bakmayın; konuştuğunda, doğru konuşup
konuşmadığına, kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına; dünya
kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle
değerlendirin-Hz. Ömer)
EVET MÜSLÜMANIZ!
Her ağzımızı açtığımızda “ülkenin yüzde doksan dokuzu Müslüman” diyoruz ya! Bu söylemin din
istismarcılığının çıkarcılığa dönüştürüleceğinin bir ön söylemi olduğunu düşünüyorum. Siyasette,
ticarette olduğu gibi her alanda rahatça istismar edilerek kullanılabilinmektedir. Ortada Nass (
Allah’ın Kanunları, Kuran Ayetleri) varken sana bana ne oluyor? Diyen Ak Parti Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan o gün % 8,5 olan faizin sıfırlanması gerektiğini vurguluyordu. Bugün İktidarda Ak
Parti var ve MB politika faizi maalesef ki %50. Ama hala Müslüman bir ülke olduğumuzu
söyleyebiliyoruz.
Alışılagelmiş paket ağırlıklarında bir ölçü tutturulmuş ve bizler fark etmeden içindeki ölçüyle
oynanmış (düşürülmüş-skimpflasyon) ambalajlı ihtiyaç maddeleriyle son yıllarda sıklıkla
karşılaşmaktayız. Her zaman bir kilo diye aldığımız paketli tereyağlar 800 grama, peynirler 700
grama, 10 adet yerine 7 adede, etken maddesi fark edilmeden daha düşük kalitede vs. hile
sayabildiğimiz metotlara başvurulmaktadır. Bunları yapan maalesef “yüzde doksan dokuzu
Müslüman diyebildiğimiz, yönetenlerinde bu değeri kullanarak oy devşirdiği” bir ülkeden
bahsediyoruz. Bakın bu hususta Nass ne diyor?
DİNBAZLARA İTİBAR ETMEYİN!
Hüd Suresi 89. Ayet mealen; “Ey kavmim, ölçekleri tam doldurun. Ölçmede ve tartıda adaletli olun,
sosyal adaleti, sosyal güvenliği temin edip, refah payını artırarak toplumdaki dengeyi sağlayın.
İnsanların mallarını eksik teslim etmeyin, değerlerini düşürmeyin, bedellerini eksik ödemeyin,
mallarını kötülemeyin, haksız rekabet yapmayın, aldatarak, hile yaparak, fırsat kollayarak, gasp
ederek insanların haklarını zayi etmeyin, zayiine sebep olmayın. Yeryüzünde, ülkede kurulu nizamı
bozmaya soyunarak, bozgunculara katılarak bozgunculuğu, kargaşayı, nankörlüğü, küfrü devam
ettirmeyin. (A. Tekin)” (O my people! Give full measure and full weight in justice, and wrong not
people in respect of their goods. And do not evil in the earth, causing corruption).
Yönetenler eliyle halkın kaynağını bilinçli olarak ellerinden alarak halkını fakirleştiren, halkın parasını
otoritenin çalması işine kısaca enflasyon diyoruz. Yine bunun yöneticilerinin ve yönetilenlerinin
yüzde doksan dokuz’u Müslüman olan bir ülkede olmaması gerekir. Çünkü Nass hırsızlığı haram
kılmış, yasaklamıştır. Arjantin, Suriye, Lübnan’dan sonra Türkiye dünyanın en yüksek enflasyon
sıralamasında dördüncü büyük ülke konumundadır. Afrika ülkeleri bile bizden daha iyi
durumdadırlar.
İslam dinine en uygun yaşayan ülkeler endeksinde Yeni Zelanda’nın birinci olduğu sıralamada
Türkiye 100. sırada yer aldı. İslam’a en uygun yaşayan ilk 43 ülke arasında ise Müslüman olan hiçbir
devlet yok.
22 YILDA ÜLKENİN GETİRİLDİĞİ DURUM
Enflasyon: Ekonomide, fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak artmasıdır. Enflasyon, İngilizce Inflation
kelimesinden türeyen bir kavram, şişirmek veya şişkinlik anlamlarına geliyor. (Hiperlikte Dünya sıralamasında 4.yüz)
Stagflasyon: Stagnation ve Inflation kelimelerinden türetilen bir kavram. Stagnation
durgunluk, hareketsizlik anlamlarına geliyor. Stagflasyon kavramı ekonomide hem yüksek
enflasyon, hem de ekonomik durgunluk dönemlerinde meydana gelen ekonomik durumu ifade
etmek için kullanılıyor. (Ülke olarak bu dar koridora gireli çok oldu)
Skimpflasyon: İngilizcede eksik anlamına gelen skimp sözcüğüyle enflasyonun birleştirilmesinden
doğan skimpflasyon; ürünün içeriğinin değiştirilmesi, kalitesinin düşürülmesi sonucu ortaya çıkan
daha düşük değerdeki bir malın aynı fiyatla satılması olgusudur. Bu yolla fiyat değişmemiş ve
enflasyona etki etmemiş gibi görünür oysa gerçekte fiyat artmış olur. (arısız bal, sütsüz peynir, yarım
yağlı tereyağ)
Shrinkflasyon: İngilizcede küçülme, büzülme anlamına gelen shrink sözcüğüyle enflasyonun
birleştirilmesinden doğan shrinkflasyon; ürünün fiyatı aynı kaldığı halde boyut, ağırlık ya da hacminde
ortaya çıkan düşüşü ifade eden bir terimdir. Bu şekilde fiyat değişmez ve enflasyona etki etmez
göründüğü halde gerçekte ortada bir enflasyonist değişim söz konusudur. (1 kg yerine 700 gramlık
ambalajda peynir)
Greedflasyon: İngilizcede açgözlü anlamına gelen greed sözcüğüyle enflasyonun
birleştirilmesinden doğmuş bir terim olan greedflasyon; yüksek enflasyonun yarattığı ortamdan
yararlanarak mal ve hizmetlerin satış fiyatlarını enflasyonun da üzerinde artırma eylemini tanımlıyor.
(hükümetin mal ve hizmetlerindeki fiyat artışları)
İNSANİ KRİZ RİSK ENDEKSİMİZ
Nur topu gibi bir endeksimiz daha oldu. İnsani krizlerin ve afetlerin risklerini ölçmek ve sıralayabilmek
amacıyla oluşturulan risk yönetimi endeksine göre Türkiye, Küresel Risk Endeksi'nde 191 ülke
arasında 45'inci sırada yer alıyor. 5,0 endeks puanı ile “yüksek risk” grubundaki ülkeler arasında
yerimizi aldık.