Piyasalar

BDPS'den Çıkmadan Bu İş Düzelmez

Punto:
Yöneticilerimiz sorumluluğunu taşıdığı makamlarda, bütün milletin velisi olarak kararlar alır ve uygularlar. Kendi ailelerinin çıkarlarını nasıl koruyorlarsa, yönetici olması hasebi ile milletin velisi olarak da milletin çıkarlarını korumaya yönelik kesin ve kararlı kararlar almak zorundadırlar. Bunun aksini düşünmek, uygulamak milletin verdiği görevi suiistimal etmektir. Belki bir şekilde yolunu bulup hesapları denkleştirerek yargıdan kaçabilirsiniz ama ahirette bunun mümkün olmadığını bir kez daha bu vesileyle hatırlatalım. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 'dünya ticaret sisteminin dolara endeksli olmasının, ABD’nin ekonomik yaptırımları tehdit olarak kullanmasını sağladığını’ belirterek bu yüzden ticari anlaşmaların, ülkelerin kendi para birimleri cinsinden yapılmaya başladığını vurguladı. Albayrak, enflasyonun ekim ayında daha düşmesini, yıl sonunda ise yüzde 12 civarında olmasını beklediklerini de söyledi. Sayın Albayrak, dünya ticaretinin bağımlı olduğu dolar üzerinden yaptığı açıklamada, aslında ticaretimizin BDPS’ye (Borca Dayalı Para Sistemi) bağımlı olduğunu dolaylı olarak ifadesi olmuştur. Ticaretin tamamen dolara bağımlı olduğunun ifadesi, ardından ülkelerin kendi paraları ile ticaret yapması yaklaşımı, sorunun sistemsel olduğunun kavranmadığını işareti oluyor. Borç üretilse de yerli para ile dış ticaret yapmak önemlidir, ancak milletin nazarında ha içeriden borçlanmışsınız ha dışarıdan. Sonuçta ticaretiniz sürekli bir borçlulukla karşı karşıya kalıyor. Dış ticaretinizi faiz vasıtası ile borç üretilen para ile yaptığınız sürece sonuç değişmeyecektir. Mesele ticaretin borç olarak sürdürülmemesi ve borca bağımlı olarak tasarlanmış kurgunun dışına çıkarılmasıdır. Bugün Doların egemenliğini sağlayan temel sorun, paranın borç olarak var olmasıdır. Milli tanımlanan ama gerçekte milli olmayan ve dolar gibi borç üretilen paranın millete devlete bir faydası olmayacaktır. Paraya milli demekle milli olmuyor. Milli Vicdan yazarı Sayın Rubil Gökdemir Bey'in yaptığı bir çalışmada; 17 yılda 1 Trilyon 56 milyar $ dış ticaret açığı/zararı, 575 milyar $ cari açık/zarar verdik. 17 yılda 166 milyar $ dış borç faizi ödedik. Her yıl artan oranda 20 milyar $ dış borç faiz ödemeye devam ediyoruz. 2002 yılında dış borçların toplamı GSYH’nin %33,4'ü iken, bu oranı %63,4 oranına, toplam borçları ise GSYH’nin %165'ine çıktı. 2019 yılında 80,5 milyar TL bütçe zararı düşünülürken, yıl sonunu neredeyse 150 milyar TL zararla kapanacak. İşte bu bir sistem sorunudur. Borca Dayalı Para Sisteminin sonucudur. Merkez Bankasının yeni yapılanma içindeki dijital para sistem çalışmaları da Borca Dayalı Para Sistemi içinde yapılacak. Başka bir ifadeyle parasal tiyatro sadece sahne yeniliyor olacak. Önce para kredi sistemini millileştireceksiniz. Sonra onun ölçü birimi olan paraya milli para diyebilirsiniz. Selam ve dua ile… Yunus Ekşi