Rubil GÖKDEMİR
Punto:
Dinle
BU BİLGİLERE LÜTFEN DİKKAT; KİMSE YAZMAZ BUNLARI !
MB bir gün önce politika faizini 425 baz puan düşürdükten sonra, cuma günü miktar yöntemiyle düzenlediği 2 Ağustos vadeli repo ihalesi ile BANKALARIN likidite ihtiyacını karşılamak üzere 32 milyar 999 milyon 999 bin 989 lira verdi.
Repo ihalesine ise 49 milyar 500 milyon liralık teklif geldi.
İhalede ortalama ve en yüksek bileşik faiz ise % 21,79 seviyesinde gerçekleşti.
Peki madem faizi düşürdük ve kredini hacminin de artmasını istiyorsak, bankaların talebinin tamamını %19,75 faizle niye karşılamadınız ?
Merkez Bankasının bu tür işlemlerinden kaynaklı olarak elde edilen kârların toplamından, "TEMETTÜ, İHTİYAT AKÇESİ VE KURUMLAR VERGİSİ" adı altında 2019 yılı içinde HAZİNEYE toplam 94,3 milyar TL aktarıldığını da UNUTMAYALIM !
Yani bu paraların tamamı da kredi kullananların sırtından ve faiz maliyetini artırarak kazanılmış paralardır.
Ayrıca HAZİNE 2019 yılı bütçesine göre, yılın tamamında 81,3 milyar TL borçlanacak iken, yılın ilk yedi ayında 99 milyar TL borçlandı. Yani HAZİNE piyasadaki finansmanı hortum gibi çekiyor...
Bankaların kredi dağıtmak için temelde iki kaynağı vardır;
1-Mevduat toplamak,
2- Dışarıdan borç bulmak.
19 Temmuz tarihli MB verilerine göre bankaların topladığı ve ortalama vadesi 45 gün olan mevduatlar toplamı 2 Trilyon 271 milyar TL'dir.(Bu mevduatların %44'ü TL cinsi, %56'sı ise döviz mevduatlarıdır.) Bankalar bu mevduatlara karşılık olarak 2 Trilyon 508 milyar TL kredi kullandırmışlar zaten.
İktidar sözcülerinin de artık itiraf ettikleri üzere, 117 milyar TL kanuni takibe düşmüş kredi ve 295 milyar TL'de izlemeye alınmış "şüpheli" hâle gelmiş kredi var. Yani kredi havuzunun mevduata dayalı olan su miktarı çekilmiş durumda
Şimdi gelelim bankaların dışarıdan borç bulmasına;
BİR SORU:
Banka sahibi olsanız, hâli hazırda dışarıdan, yani Londra piyasasından %7,68 faizle bir milyar $ borç alıp, onu TL cinsinden ve piyasalar canlansın diye %20 faizle kredi olarak dağıtır mısınız?
Bu soruya kur riskini de göz önüne alarak olumlu cevap verirseniz, tek başına faiz indirimi ile ekonomiyi de kurtarabileceğinize inanıyorsunuz demektir...
Lütfen bu tür soruları kendi kendinize siz de sorunuz. Olup biteni anlamamız için çok yararlı olacaktır.
İsterseniz şimdi bu soru üzerinden size bir hesap yapayım; Dışarıdan borçlandığınız 1 Milyar ($), bugünkü kurla 5 milyar 650 milyon TL yapar. Reisin gönlü olsun diye bu parayı %20 faizle kredi olarak piyasaya verirsek ve bir yıl sonra tahsilat riski de olmaz ise, bankaya 6 milyar 780 milyon TL geriye dönmüş olur. 1 Milyar ($) için dışarıya ödeyeceğimiz faiz de 76 milyon 800 bin ($) olacağına göre ve bir yıl sonra da $/TL kuru 7 TL olursa, bu işlemi yapan banka bırakın bu işten kâr etmeyi 758 milyon TL zarar edecek demektir. Hiç bir aklı başında bir banka sizce bu tür bir maceraya girer mi?
Profesyonel bankacı olmanıza gerek yok, böyle bir tabloda siz olsanız, kredi faizlerini düşürüp, kredi hacmini artırabilir misiniz ?
Herkes koşa koşa konut satın alsın, arabalarını yenilesin, beyaz eşya ihtiyacını karşılasın, piyasalar canlansın, işsizlik kontrol altına alınsın ve bu durum yıl sonu büyüme rakamlarına yansısın şeklindeki senaryoya inanır mısınız?
SONRA DA BANKALAR ARTIK FAİZ İNDİRMELİYMİŞ !
Rubil GÖKDEMİR