Ankara Valiliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi; Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindeki Temsil Heyeti’nin, 27 Aralık 1919 tarihinde saat 14.00 sularında Dikmen sırtlarında Ankara’ya gelişinin 102. Yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Bu anlamlı tarihi kutlama ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının da bazı hazırlıklar yaptığı kamuoyuna yansıyor.
Türk Hareketi Derneği Başkanı Em. Kur. Alb. Atila Şimşek; Atatürk’ün Ankara’ya Gelişinin 102. Yıldönümü etkinlikleri münasebeti ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan, İstiklal Savaşının Başkomutanı, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Kurucu Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili bir projeyi gündeme taşıdı.
Em. Kur. Alb. Atila Şimşek; 15 Mart 2021 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a gönderdiği mektupta Münir Hayri Egeli’nin “Atatürk’ün Bilinmeyen Hatıraları” kitabında yer alan bir anekdotu paylaşarak; günümüzde Hatıra Tepesi adı verilen Ankara-İstanbul asfaltını Çiftliğe bağladığı yol ağzının tam karşısına gelen küçük tepeciğe, Atatürk’ün bir anıt heykelinin dikilmesi ve devasa büyüklükteki mermer bir kitabeye ‘Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin yazılmasını istediklerini ifade etti.
Türk Hareketi Derneği Başkanı Em. Kur. Alb. Atila Şimşek; bu vesile ile Atatürk’ün Hatıra Tepesi ile ilgili vasiyetinin gerçekleştirilmesi söz konusu olabileceği gibi Mustafa Kemal Atatürk düşmanlarına anlamlı okkalı bir cevap olacağını düşündüklerini belirtti. Em. Kur. Alb. Atila Şimşek; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a seslenerek; “Sayın Başkan, Türk Milleti Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e layık olduğu Anıt Kabir’i yaptı. Zat-ı Alileriniz, Hatıra Tepesine Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesine” dikerseniz. Onun bir vasiyetini daha yerine getirmiş olmaz mıyız?” diye sordu.
Atatürk, Afet İnan, Orman Çiftliği Müdür Tahsin Coşgan ve Alman Mimar Hermann Jansen’in Hatıra Tepesi Hakkında Konuşmaları
Atatürk ve Orman Çiftliği Müdürü Tahsin Çoşgan
“…Mevsim sonbahar, Orman çiftliğinin idare odasındayız… Çiftlik müdürü Tahsin Coşkan yanında Alman mimar Hermann Jansen ile Atatürk’e birçok yeni inşaat projeleri hakkında izahat veriyor… Çiftliğin büyümesi planları ele alınıyor… Bu arada şimdi bir beton köprünün Ankara-İstanbul asfaltını Çiftliğe bağladığı yol ağızının tam karşısına gelen küçük tepeciğe sıra geldi. Orayı bilmem hangi cins tavuklar için bir tesis düşünülmüştü.
Ata durdu. Sonra, - Olmaz, dedi, bu tepeye dair benin başka bir fikrim var… Sonra bana döndü: -Benim için nasıl bir kabir tasavvur edersin, diye sordu. Hepimizin dili tutulmuştu, zannedersem Bayan Afet söze atıldı: - Böyle güzel bir günde böyle şeyler nasıl aklınıza geliyor, gibi bir cümle söyledi. Atatürk, güldü. O gün bilhassa neşeli ve yüzü sıhhat ışıkları ile nurlanmıştı; - Ölüm, dedi, beşerin değişmez kaderidir. Marifet unutulmamaktır. Sonra uzun uzun pencereden dışarıya bakarak ilave etti: - Şu küçük tepede bana küçük ve güzel bir mezar yapılabilirdi. Dört yanı kapalı üstü kapalı olmasın… Açıklardan esen rüzgârlar bana yurdun her yanından haberler getirir gibi kabrimin üstünde dolaşsın… Kapıya bir kitabe konsun, üzerine gençliğe kitabem yazılsın… Orası yol uğrağıdır… Her geçen her zaman okusun… Herkes susuyordu… Kimsenin bir kelime sarfına mecali yoktu. Alman mimar da önüne bakıyordu. Atatürk: Mamafih bütün bunlar benim fikrim… Türk milleti elbet bana münasip göreceği şekilde bir yer yapar… diye hüzünlü konuşmayı kapadı.
Aradan yıllar geçti. O tepe (Hatıralar Tepesi) adını aldı ve öyle bomboş kaldı. Türk milleti ebedi Ata’sına layık olduğu Anıt Kabir’i dikti. Atatürk’ün başka bir vesile ile kabrinin bulunmasını istediği Çankaya’daki küçük tepede bugün dostu ve arkadaşı Celal Bayar’ın ihtimam ile bir heykeli dikilmiş bulunuyor. İnsan İhtiyarsız. - Acaba, diyor, Hatıralar Tepesine de bir taş dikip üstüne gençliğe hitabesi yazılsa… (Egeli Münir Hayri; Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk, Berikan Yayınevi, Ankara, Temmuz 2001, S. 1-2.)
