İnsanları putlaştırmanın son derece yanlış olduğu şüphesiz bir gerçektir.
Sultan Fatih’in de yanlışları vardır Atatürk’ün de yanlışları vardır.
Biz bütün tarihin ve tarihi şahsiyetlerimizin doğrularının varisi, yanlışlarının yılmaz düzeltici olmak mevkiindeyiz.
Türk milleti 1683 Viyana bozgunundan sonra vatanını devletini ve milletini korumak için hep Batı’ya taviz vermek zorunda kalmıştır.
ıslahat fermanı, Ve daha sonra başlayan batıcı yaklaşımlar çok eskilere dayanmaktadır.
Yıkılış dönemlerinde ülkeyi kurtarmak için fikirler çoğalır.
Osmanlı’nın son yıkılış dönemlerinde temel üç temel siyaset vardır.
Türkleşmek, İslamlaşmak, muhasırlaşmak.
Diğer bir deyimle Türkçülük, İslamcılık ve çağdaşlık
Bunlar kıyasıya birbirleriyle kavga ederek üç kıta yedi deniz hükümranı büyük osmanlıyı mahv ü perişan etmişler ve yıkmışlardır.
Cumhuriyet, bu üç tarz ı siyasetin bir sentezine dayanmaktadır.
Ama ne çare ki bu üç temel siyaset tarzı damarları günümüzde de devam ederek karşılıklı çarpışmaya devam etmektedir.
Bu ülkemizin yumuşak karnı ve zaafı durumundadır.
Mustafa Kemal Atatürk gibi bütün hayatı savaş meydanlarında geçmiş, bütün malını devletine ve milletine bağışlamış bir insanı hırsızlıkla itham etmek son derece yanlıştır.
İnsaf ehlinin söyleyebilecegi bir söz değildir.
Atatürk bir eylem adamıdır; kendisi bir ideoloji ortaya koymamıştır.
Bu itibarla Atatürk’ü Atatürkçülük ve Kemalizim gibi bir ideolojiye sığdırmak isteyenler ve bulaştırmaya çalışanlar Türk milletine ve Atatürk’e en büyük zararı vermektedir.
Kabul etmek gerekir ki ne devrim yobazları ne de din yobazları Mustafa Kemal’i olduğu gibi hakkıyla anlama imkanını bulamamışlardır ve bulma imkanları da yoktur.
Unutmamak gerekir ki Atatürk son nefesini ve aleykümselam diyerek tamamlayan bir şahsiyettir.
Allah onu da diğer bütün büyüklerimizi de bizleri de meccanen affetsin; cenneti ile cemali ile buluştursun inşallah.
Selam sevgi hürmet ve muhabbetler değerli dostlar...