اَمْ اَبْرَمُٓوا اَمْراً فَاِنَّا مُبْرِمُونَۚ
“Yoksa (müşrikler) bir işe kesin karar mı verdiler? Doğrusu biz de kararlıyız!” (Zuhruf – 79)
Allah’a rağmen çeşitli meseleleri sonuçlandırdıklarını düşünenlerin tüm işleri Allah’ın işi karşısında derin bir yanılsamadır.
Tarihsel durum bize göstermektedir ki, evrensel mukadderat Allah’ın takdirinden ibarettir.
Hak din karşısında tutum ve davranış geliştiren tüm şirk ve inkâr çeşitleri, ileri sürülen ideolojiler, felsefi görüşler aldanmış ve aldatmışlardır.
Allah’ın ilmi ve kudreti karşısında insan varoluşu bir sayıklamadır; tüm duygu, düşünce, tutum ve davranış zandan ibarettir.
İnsan eylemlerini anlamlı hale getiren sadece Allah’a iman ve kulluktur.
Sonuç: İnkârcılar ve şirkçiler Hazreti Muhammed (sav)’i ortadan kaldırmak, Hak Din İslam mesajını yok etmek için canla başla çalıştılar; bu konuda insan aklının ve tecrübesinin bütün imkânlarını kullandılar. Bu yolda ölmek dâhil her türlü eyleme başvurdular. Onlar kararlılıklarında sebat ettiler, birbirlerini motive ederek, muhalefetlerini sıkı tuttular. Gelin görün ki Allah (cc) da işi sıkı tuttu. Peygamberini ve müminleri bu azgın güruhun elinden kurtarmayı murat etti. Hicreti müteakip İslam’ın nuru bütün cihana yayıldı; hidayete eren erdi, kâfirlikte karar kılanlar ise küfürleriyle yaşayıp cehenneme gittiler.