Punto:
Dinle
AK Parti İmamoğlu'na büyük bir zafer hediye etti.
31 Mart seçimlerinde millet iradesine gösterilen saygısızlık İmamoğlu'na büyük bir zafer olarak döndü. 9 puanlık fark iktidarın ve ortaklarının yüzüne atılmış kuvvetli bir şamardır.
Öcalanların devletin televizyonlarına çıkarılmasının, her gün yapılan küfürlerin, hakaretlerin bir bedeli olacaktı ve oldu.
Atatürk'ün bir sözü var; millet bir şeye karar verirse onu kaderi ilahiden başka hiç bir şey durduramaz. Tehditler, yalanlar, iftiralar, tepeden bakmalar milleti durduramadı. 17 yıllık iktidar milletin vicdanını öldürmeye yetmedi
Bu demokrasinin, sabrın, adalet arayışının, güleryüzün zaferidir.
Yüz binlerce insanın kimseyi incitmeden, taşkınlık yapmadan, ayrımcılık yapmadan sadece Türk bayrağı taşıyarak yaptığı kutlama umarım ki onlara Pontus diyen bazılarını utandırmıştır.
Bu, vatandaşın kafir, Pontus, Rum,Yunan,terörist suçlamalarına verdiği bir cevaptır.
Bu,seçim kazanmak için kanlı bir katilin eteklerine tutunanlara bir reddiyedir.
Bu, millet iradesine gösterilen saygısızlığa bir itirazdır.
Bu adaletsizliğe, anti demokratik siyasete, partizanlığa, tek adam yönetimine milletin gösterdiği bir tepkidir.
Bu, vatandaşın 17 yıllık siyasete artık dur demesi, kutuplaştırıcı, düşmanlaştırıcı politikalardan bıktığının ifadesidir.
Bu aslında genel siyasetten duyulan hoşnutsuzluğa karşı da bir tepkiydi.
Hiç şüphesiz bunun genel politika üzerinde de etkisi olacaktır.Siyasi hırslar uğruna Allah'ı, peygamberi ve onun mukaddes dinini seçime sokanlar bunun manevi tokadını er geç yiyeceklerdi,yediler.
Sonuçlar açıklandıktan sonra İmamoğlu'nun yaptığı konuşma yeni siyaset tarzının parametrelerini de veriyor gibiydi.
Kendine oy vermeyenleri dahi kucaklayan bir konuşma yaptı. Partilerin araç olduğunu, liderlerin kutsal olmadığını söyledi. İdeolojik davranmayacağını, partizanlığın bittiğini açıkladı. Seçim sürecinde neyi vaat etiyse final konuşmasında da onu teyit etti.
Seçimin önemli yanlarından biri de Kürt kökenli seçmenin oyunun kimsenin cebinde olmadığını göstermesiydi. Apo'nun, HDP ve Demirtaş'ın tarafsızlık çağrısına rağmen Kürt kökenli seçmen sandığa giderek oyunu kullandı.
Bundan sonra ne olacak?
Bu geceden itibaren Erdoğan ölene kadar Türkiye'yi, Bahçeli ölene kadar MHP'yi yönetsin diye çıkarılan Cumhurbaşkanlığı sistemi tartışmaya açılacaktır.
MHP seçmeni karşı tarafta sanırken yanı başında bulduğu Öcalan'dan dolayı düşürülmüş olduğu içler acısı durumu sorgulayacaktır.
Yeni siyasi aktörler bu haftadan itibaren pozisyonlarını netleştirerek meydana çıkacaklardır. AKP'den istifaların, ayrılmaların, yüksek sesli eleştirilerin başlaması sürpriz olmayacaktır.
Hülasa, Türkiye tarihi bir sınav verdi, zaman içinde çok şeyin değişeceği görülecektir. AKP'nin siyasetini de kullandığı dili de Türk toplumu reddetmiştir.
Bundan sonra erken seçimi, yeni partileri, parti içi çekişmeleri konuşacağız.
