(Cehalet, ya da Bilgisizlik Bilimi)
Agnotoloji, menfaat gereği cahil kitleler oluşturarak, bilgisizliği yayma eylemlerini inceleyen bilim dalı.
Bu menfaatler maddi, siyasi, sosyal vb. olabilir.
Agnotolojide temel amaç, karşı tarafın doğru bilgi almasını önlemek, yanlış bilgiler doğruymuş gibi göstererek toplum cahilleştirmektir.
Bunun için önce, toplumdaki hassas ve kırılabilir ölçekteki değerler, gelenekler ve tabular üzerinde oynanır. Toplum o yönde manipüle edilerek istenilen amaca doğru sürüklenir. Bu da toplumun bir sürü gibi güdülmesi demektir.
İNTERNETTE DOĞRU BİLGİ VAR YA?
Bilgiye erişilebilir olmak, her daim gerçeğe ve doğru bilgilere ulaşılmış olduğu anlamına gelmez. Bu durumda doğru sanılan yanlışlara odaklanılır.
BİLGİSİZLİK VİRÜS GİBİDİR
Bilgisizlik, bir nevi virüs gibi iflah edilemez bir enfeksiyondur. Bir kere tutulup mu kapıldın mı, artık gerçekler önemli değildir.
TV’DEKİ DENGELİ TARTIŞMA PROGRAMLARI
Bilgisizlik ve cehalet, çoğu kez toplumlara “dengeli tartışma programları” adı altında televizyonlara çıkıp da saatlerce konuşarak aşılanır. Orada hiçbir şey söylemeyen, ama “her şeyi sadece ben bilirim, bu konuda en iyi üstad benim” tarzında ne olduklarını bile tam olarak anlayamadığımız insanlar, cehalet mikrobunu bize aşılar.
ARTIK BÜYÜK RESME BAKMAYA GEREK DUYULMAZ
Bilim, hukuk, demokrasi, adalet, eğitim, işsizlik yoksulluk, gelir dağılımındaki dengesizlik, çarpık kentleşme, rant için yok edilen doğal alanlar, cehaletin kitleselleşmesi gibi sorunlar, artık hiç ama hiç dikkatimizi çekmez.
AMAÇ: KÖLE TOPLUM
Cehalet yayma faaliyeti, “üst akıl” da denilen emperyalizmin en güçlü silahıdır. Asıl amaç kitleleri; düşünmeyen, sorgulamayan, itaat eden, umursamayan ve sadece satın alan değersiz köleler haline getirmektir.
Bir toplum bilimi, aklı dinlemek veya “agnotoloji”ye yem olmak arasında seçim yapmak zorunda bırakılır. Genelde ikinciler tercih edilir.
CEHALETE MAĞLUP OLMAK İSTEMİYORUZ
Bunun için insanın insanlığına yani ruhuna hitap etmemiz lazım.
Bana göre çözüm: Öğrenerek değişmektir.
Bunun için Bismillah deyip kitap okuma hamlesi başlatalım inşallah.
Saat 20.00’dan sonra TV’leri kapatıp kendimize; “OKUMA VAKTİ” ayırıyoruz. Şimdilik haftada bir kitap, yılda 50 kitap.
Bizi yeryüzüne kalfa atayan Rabbimiz. Cahilliğimizin farkına vardır bizi. Aklımızı kullanmayı öğret bize, irademizi bilinçli kullanmayı da… Biz sadece senin özgür kulun olmak istiyoruz, başkalarının kölesi değil. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Hayırlar diliyorum.
Ankara, 06 Mart 2020
Prof. Dr. Orhan Arslan