Piyasalar

Adaylık tartışmaları

Punto:

Millet ittifakının cumhurbaşkanı adayının kim olacağına altılı masa karar verecek. Bu doğru ama eksik,asıl kararı vatandaş verecek. Önemli olan kimin bu makamı istediği değil, vatandaşın kimi istediğidir.

Kazanamayacak bir adayın gösterilmesi, bugüne kadar verilen mücadelenin çöpe atılması demektir.  Onun için masadakilerin "kimi istiyorsunuz" diyerek seçmene sormaları lazım.Vatandaşın eğilimi kimden yanaysa o kişinin aday gösterilmesi gerekir. Şu partiden, bu görüşten olsun derseniz baştan seçimi tehlikeye sokmuş olursunuz. Vatandaş diyeceğini anketlere söylüyor. Liderler il il dolaşıyorlar, insanlarla yüz yüze görüşüyorlar. Onların istek ve taleplerini -aracısız- bir şekilde görebiliyorlar. Amaç seçim kazanmak, bu ülkeyi düzlüğe çıkarmak ise, doğru aday hem seçimi kazanabilecek,  hem de  onu hak eden  biri olmalıdır.

BARIŞ YARKADAŞ

Barış Yarkadaş gazeteci, eski CHP milletvekili. Sık sık bazı kanallara çıkarak sayın Kılıçdaroğlu'nun oluşturmaya çalıştığı CHP'den farklı şeyler söylüyor. Onu dinlerken kafasındaki CHP'nin bugünkü CHP ile hiç bir benzerliği olmadığını anlıyorsunuz. Güya partisini savunurken aslında bir nevi -kovucu- görevi yapıyor, üslubu ve tavrı ile CHP'ye de Millet İttifakına da zarar veriyor.Kılıçdaroğlu'nu toplum nezdinde zayıflatan, eski CHP imajı geri mi dönüyor korkularına neden olan da bu tipler.

Yarkadaş'ın son marifeti, kendi partisinin belediye başkanı sayın Mansur Yavaş'ı gammazlamak oldu. Cumhurbaşkanlığı için -ismi geçenlerden-kazanmaya en yakın isim Mansur Yavaş, en uzak isim Kılıçdaroğlu. Öyle olduğu için de hem Sayın Erdoğan hem sayın Bahçeli Kılıçdaroğlu'na "erkeksen, yüreğin varsa aday ol" çağrısı yapıyorlar.

Kılıçdaroğlu'nun seçim kazanma şansı olsa MHP ve AKP liderleri bu çağrıyı yaparlar mıydı?Yarkadaş da tıpkı Erdoğan ve Bahçeli gibi Kılıçdaroğlu'nu öne çıkarma adı altında, Erdoğan'ı rahatça yenebilecek partisinin belediye başkanına iftira atıyor. İYİ Partili bir milletvekilinin Belediyeden ihale aldığını söyleyerek Mansur Yavaş'la ilgili tereddütler oluşturmaya, arkasındaki desteği zayıflatmaya çalışıyor.

 İYİ Partinin HDP karşıtlığını neredeyse millet ittifakına yönelik bir suikast olarak görenlerYarkadaş'ın bugüne kadar verilen mücadeleyi yok edecek çıkışına sessiz kaldılar. Partisinin belediye başkanını itibarsızlaştırmaya çalışan birinin bir gün bile o partide tutulmaması gerekir. İttifaklarda fikir ayrılıkları olabilir, bunlar konuşularak çözülür. Ama iftira, gammazlama ayrı bir şeydir bunun çözümü konuşmak değil, muhatabını kapı dışarı etmektir.

ABDULLAH GÜL VE ADAYLIK

Geçen seçim döneminde olduğu gibi bu seçim dönemi yaklaşınca da bazı çevreler Abdullah Gül ismini öne sürmeye başladılar. Cumhur ittifakının adayı belli olduğuna göre, Gül'ün Millet ittifakına önerildiğine şüphe yok. Bunu yazanlara, hangi özelliği ve hangi hakla, hangi mücadele ile diye sorduğunuz zaman verebildikleri bir cevap yok. Siz koşacak, kan terleyecek, tehdit edilecek, horlanacak toplumun büyük bir kısmını bir siyasete ikna edeceksiniz. Başınıza gelmeyen iş kalmayacak, evinizin yolunu, çocuklarınızın yüzünü unutacaksınız. Öbürü evinde oturacak, keyif çatacak, kulunçarını kıracak, dünyaya tepeden bakacak, kafa ve beden konforunu hiç bozmayacak kolundan tutup al bizim mücadelemiz, çilemiz sana saltanat olsun diyeceksiniz. Böyle bir dünya yok. Evinde oturanın, evinin yolunu unutana bir önceliği olamaz. Kim bir şey istiyorsa önce onun icaplarını yerine getirecek, çalışacak, ter dökecek  önce  onu hak edecek. Gül  bu dönemde hangi mücadeleyi verdi ki  Cumhurbaşkanlığı layık görülüyor? Cumhurbaşkanlığı, kim veya kimler mücadelesini vermiş, il il, kasaba kasaba gezmiş enerjisini  millete hizmet yolunda tüketmişse onun hakkıdır. Hak etmeyene makam vermek, hak edenleri cezalandırmaktır!