Hukukun üstünlüğü, evrenselliği, bağımsızlığı, tarafsızlığı, saygınlığı ve bağlayıcılığının yayınlaştığı modern toplumlarda; güçler ayrılığı temelleri üzerine oturmuş, ilkesel, anayasal, demokratik ve laik hukuk devletinden bahsedilir. Ve öyle olduğu da bizzat gözlemlenir. Böyle bir yönetim sisteminde, özgürlük ve hukuk güvenliği sorunları en aza indirgenmiştir. Geri kalmış, bırakılmış ve gelişmeye niyeti olmayan toplumlarda ise; çoğu ilke, yasa, hak ve özgürlükler, kâğıt üzerinde kalmış, nostaljik, göstermelik, harcamalık, mitolojik ve müze objesi niteliğindedir.
Adalet Perisi (Tanrıçası) Themis, mitolojik bir obje olsa da; hukukun genel ilkelerini özetleyen bir simgedir. Gözleri bağlıdır ki; adalet dağıttığı herkese karşı önyargısız, yansız, bağımsız karar verme potansiyeli, mantığı, vicdanı ve muhakemesi olsun. Bir elindeki kılıç ise; hem kendini, hem de temsil ettiği milleti koruyan, savunan, suçlulara karşı da caydırıcı yaptırım gücünü temsil eden güç simgesidir. Diğer elindeki terazinin bir kefesinde yasalar, diğer kefesinde ise iddialar, ithamlar, deliller, savunmalar vardır. Bu donanımla; somut, gerekçeli, yasa temelli, hak eksenli bir vicdani kanaatle, terazisini işletecektir.
Makul bir şüpheyi dahi gerektirmeyecek, suçu sabit olmayan insanları yargılamak, sürüncemede bırakmak; insan psikolojisini ve ekonomisini bozmaya, iradesini esir almaya yönelik, kitlesel ve küresel bir operasyondur. Bu açık ve acı gerçeklik; hep geride kalmaya azmetmiş, mecbur edilmiş toplumların, vazgeçilmez mekanizmalarından biridir.
Yapay Zekâ uygulamasına bu tür literatür bilgilerini ve yorumu verdikten sonra; “hukukun üstünlüğünü sağlayamayan ve anayasal hukuk devleti olmayı başaramayan toplumlar için, Adalet Perisi Themis’e rakip ve düşman, mitolojik bir simge üretir misiniz?” dedim. “Hukuk Canavarı HUCA” yı üretti, çizip gönderdi. HUCA ise; gözlerini dört açmış, teraziyi elinden bırakıp, vitrin süsüne döndürmüştür. Ve gladyatörler gibi iki eline de kılıç alarak; “Yaklaşın da hesabınızı göreyim” dercesine bir zombiye dönüşmüştür. Bu kadar mı acımazsızsın ey yapay zekâ?!!... Böyle de “doğrucu Davut” olunmaz ki(!)…
Ben yapay zekânın girişimcisi, sözcüsü ve ortağı değilim fakat bu gidişle yapar zeka uygulamaları, tüm kötü ve yanlış gidişata yelken açanların, ipliğini pazara çıkaracak gibi görülüyor.
En güzeli ise adil olmak, dürüst, mert ve nezaket ekseninde yaşamak ve iki mitolojik heykele de yapay zekâlılara da muhtaç olmamaktır.
Sevgi, ahlak ve adalet; hak edenlerle daim olsun.
Samsun, 10.02.2025
Ali Rıza MALKOÇ
arm.web.tr/yazilari