Başka bir boyutu da ,adli bir vaka olduğu ve sürecin izlenmesi yerine, mahallelerin olayı “araçsallaştırma”larıdır.
“Bak işte gördünüz mü İslam/müslüman………” diye başlayan sonra saldırı/kin/nefrete dönüşen/siyasete evrilen söylem.
Bu tarafta “yok yaa dinsizler ………….”söylemi.
Umarım bu olay doğru değildir.Ancak uydurma olsa bile,ilk tepkilerimiz bizim kumaşımızın kalitesini/rengini/desenini çok iyi gösteriyor.
İster doğru,ister yalan olsun,tepkiler hep aynı.
Onun için hiç bir olay bizi terbiye etmeye yetmiyor.
-Karşı tarafta 12-13 yaşlarında dağa çıkartılan ve seks oyuncağına dönüştürülen,serbest sekse özendirilen kızları,lgbt’yi niye görmüyorsunuz,
-Tekil bir olay,batıda da örnekleri var,
-Pedofili batıda daha çok yaygın,
-Kliselerdeki sapkınlıkları görseniz,
-Bu organizatörü bulursanız tezgahı da çökertirsiniz,
-Bilmem hangi operasyon/projeyi engelemek için oyun sahneleniyor,
-Fitne çıkarılıyor,amaç bizi parçalamak,
-İslama saldırmak için bahane arıyorlar vs
şekillerde refleks gösteriyoruz.
Bunların hepsi doğru,ama doğru olan bir başka doğru daha var.Oda vuku bulan olayın kendisi.(sadece bu olay özelinden bahsetmiyorum)
Karşı mahallede olan/biten şeylerden elde ettiğimiz negatif çıkarımlardan,kendi mahallemiz için pozitif çıkarım yapamayız,
Ve bu durum bizim mahallede olan/biten şeyleri küçültmez/değersizleştirmez/yok saymaz/meşrulaştırmaz ve ortadan kaldırmaz.
Biz karşıtlık refleksi üzerinden her okuma yaptığımızda,olayı örtbas etmeye çalışıyoruz ve buda kendi içsel temizliğimizi yapmamızı imkansızlaştırıyor.
Ve bu halde karşı taraf bizi tokatlayarak uyandırıyor.
Kadın erkek ilişkisinde temel veri bizde maalesef ve hala kızın “akıl-baliğ “olması gösteriliyor.
Bizim fıkhın bundan anladığı kızın büluğ çağına girmesi ve deli olmamasıdır.Cahiliyye dönemi için elbette bu tanım yeterliydi.
Ve fıkhın,o günkü kültür/bilinç/bilinç altı/paradigma vs ile oluşan hukuk olduğunu,din olmadığını ve değişken olduğunu da unutmamak lazım.
Özellikle Arap coğrafyasının fıkıh üzerinden cahiliyyeye dönüş çabasını bir kez daha vurgulamış olayım.Bunun için kadınlara ilişkin hadislere/yorumlara bakmak yeterlidir.
Tefsirde/hadisde/kelamda vs İsrailiyyata kafa yoranların birazda bu Islami ilimlerdeki “cahiliyye etkisi” ne kafa yorsalar iyi olur.
Artık “akıl” tanımı,bir önceki yazımda ifade ettiğim 4’lü saç ayağının (fiziksel,duygusal,düşünsel ve davranışsal) “tam “ olması şeklinde yapılmalıdır.
Bence bu,doğal hukuk/doğa ayetinin buyruğudur.
Hiç bir eğitim vermediğiniz kız çocuğunun hangi aklından bahsediyorsunuz.
Hatta belki 10 yıl sonra bu tanım bile yeterli görülmeyip,kadının/yada erkeğin akıllı kabul edilebilmesi için tam eğitimli,ekonomik ve sosyal açıdan tam bağımsız olması bile talep edilebilir.
Aslında akıl-baliğ olma şartı “yeterlilik” değil “asgari” şarttır.Üstü,içinde bulunulan ekonomik/sosyokültürel/demografik şartlara bağlıdır.
Evlilik yaşı belirlemede kamu vicdanı ve kanuni yaş tanımı bile yeterli olmayabilir.Zira her zaman/yerde bunlar insanın doğası/doğal hukukuna aykırı olarak oluşabilir.
Özetle kadın sadece beden değildir.
Her hususta olduğu gibi bu hususta da;
Özbilinç sahibi olmalıyız ki,farkındalık/bilinç oluşturalım,gelişime/değişime açık olalım,fıkıh kitaplarında kaybolmayalım,çağı ve geleceği okuyabilelim,
Özeleştiri sahibi olmalıyız ki,değişime/temizliğe kendimizden başlayabilelim,
Özgüven sahibi olmalıyız ki,biz ortaya çıkaralım,çıkarıldığında da negatif refleks göstermeyelim ve cerahatleri temizleyebilelim,
Özsaygı sahibi olmalıyız ki,her zaman ve her kesimde olabilecek/olan bu tür hadiselerin İslam için bir nakısa/eksiklik/zul/utanç olamayacağına inanalım.
Mahmut Esfa EMEK
Punto:
Dinle