İsmet TAŞ
Punto:
Dinle
Bugün 19 Haziran. Seçimlere sayılı günler kaldı. Söylenmeyen şey kalmadı diyeceğiz ama, söylenmemesi gereken şeylerde söylenmeye başlandı. Maksadını aşan söylemlerden tutunda, hayal gücünüzü zorlayacak vaatlere varıncaya kadar. Hatta ilginçtir, ekonomi battı, bitti, yok oldu, tükendi, kül oldu diyenler, öyle vaatlerde bulunuyorlar ki, dünyanın en güçlü ekonomisinin dahi karşılayamayacağı vaatler. Bunu anlamak için ekonomist olmaya gerek yok.
Bu işte bir yanlışlık var ama nedir? Gelin hep birlikte bunu bulmaya çalışalım!
Bildiğiniz gibi, Ülkemizi yönetmeye talip iki ittifak var. Cumhur İttifakı, Millet İttifakı. İktidarda olan Cumhur İttifakı doğal olarak bugüne kadar yaptıklarını söyleyecek ve gelecekte de yapacaklarını. Muhalefette olan Millet İttifak ise, iktidarın yanlışlarını söyleyecek ve öncelikle o yanlışları nasıl düzelteceğini ve hangi doğruları yerine getireceğini anlatacak, sonrada gelecekte yapacağı yatırımları ve finansmanını.Buraya kadar her şey normal. Yani olması gereken bu.
Ancak, Cumhur İttifakı bugüne kadar yaptıklarını, bundan sonrada yapacaklarını anlatıyor da, (Beğeniriz veya beğenmeyiz) Millet İttifakı ne yapıyor? Ne yapacak? Diye hala merakla beklemekteyiz? Değerli okurlarım hatırlayacaklar, iki hafta evvel ki yazımızda Millet İttifakına; “Siz ne yapacaksınız? Terörü, işsizliği, nasıl bitireceksiniz? Ülkeyi nasıl dolara boğacaksınız? Eğitim de, sağlık ta, sanayii de neler yapmayı düşünüyorsunuz? Refah düzeyini artırıp Milli Geliri nasıl yükselteceksiniz? Dış politikanız nedir? Sıfır sorunu nasıl gerçekleştireceksiniz? Küresel Güç olacak mıyız? Nasıl? Akan Müslüman kanını nasıl durduracaksınız? vs. “
Ülkemiz ve insanımız için bu ve buna benzer hayati konuları sormuş ve izlemeye başlamıştık. Maalesef hep birlikte gördük ki, asla duymak istemediğimiz söylemler duyduk. Göçü tetikliyor diye hızlı trene karşı çıkan liderden tutunda, kredi kart borçlarını sileceğim diyene kadar. Sık sık kendini yalanlayan çelişkili konuşandan tutun da, ülkeyi beş yılda dolara boğacağım diyene kadar. Ve tabi nasıl Cumhurbaşkanı adayı olduğunu çok da anlayamadığımız hapisteki birinin malum terör örgütü ile ilgili ilginç görüşleri.
Elbette ki liderler için şu söyle dedi bu böyle dedi konularına girmeyeceğiz. Ancak bizim burada söylemek istediğimiz çok daha farklı bir konu. Yani büyük resme baktığımızda, muhalefet liderleri üzülerek belirtmeliyim ki, Ülkemizin iç ve dış sorunlarının çözümü konusunda sınıfta kaldılar. Neden üzülerek diyorum, bir ülkede, sağlıklı, tutarlı, ne yapmak istediğini bilen bir muhalefet yoksa, iktidar o ülkede istediği gibi davranma hakkını kendinde görür. Bu da beraberinde birçok yanlışın yapılmasına neden olur. Çünkü karşıda yanlışın yapıldığını söyleyebilecek kimse yoktur!
Yukarıda yazdıklarımızın tamamı halkın genel kanaati. İspatı mı? Altı liderin katıldığı Cumhurbaşkanlığı seçimi, taraflı tarafsız yapılan bütün anketlere baktığımızda, önde giden Sayın Erdoğan, kendisine en yakın rakibi olan Sayın İnce’yi nerede ise ikiye katlayacak. Bunu ben değil anketler diyor. Yani daha önceden seçim sonuçlarını bilen, halkın nabzını tuttuklarını söyleyen anket şirket sahipleri söylüyor.Diğer taraftan söylenenlere bakar mısınız? Seçimi ne yapıp yapıp ikinci tura taşıyalım, sonra (terör örgütünün siyasi kanadı HDP dahil) birleşerek önde gideni yenelim?
Bence %10 larda, 20 lerde gezen muhalefet liderleri oturup kendilerini sorgulamaları, hatta, “Halk bana ancak bu kadar itibar gösteriyor yapacak bir şey yok “deyip, dürüstçe gerçeği kabullenmeleri gerekir. Çünkü sadece kendi partisinin seçmen kitlesine hitap edebilmiş, bunun dışındaki vatandaşlarımıza edememiştir. Neden diye kendilerine sormaları gerekir. Çünkü bu ülkenin ciddi muhalefet liderlerine ihtiyaç var. İktidarda olmak kadar, muhalefette de olmak son derece ciddi bir görevdir.
Bütün bu analizlerden sonra asıl can alıcı soruya gelelim. 24 Haziran’dan sonra bizi kim, nasıl yönetecek? İhtimallere bakalım.
a) Birinci ihtimal: Birinci turda mevcut Cumhurbaşkanı seçilirse vaatlerinin takipçisi olacak, ne yapıp yapamadığını göreceğiz! Gerektiğinde mahalli seçimlerde hesap soracağız!
b) İkinci ihtimal: Seçim ikinci tura kalırsa görünen o ki, Sayın Erdoğan ile Sayın İnce yarışacaklar.
c) Sayın Erdoğan kazanırsa (a) şıkkı geçerli, Sayın İnce kazanırsa;
1- Sayın İnce, CHP-İYİ-SP yani Millet İttifakına HDP’nin katılması ile kazanacak. Bu formülde herkes hem fikir. HDP nin Sayın İnce’yi destekleyeceği kesin gibi. CHP nin mitinglerine baktığımızda, CHP nin bayrakları yanında çoğunlukla HDP nin bayraklarını görmekteyiz. Hangi pazarlıklar neticesinde desteleyeceğini bizim bilmemiz mümkün değil ama kimse kimseyi babasının hayrına desteklemeyeceğini de çok iyi biliyoruz.
2- Peki Sayın İnce kazandığında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi nasıl oluşacak?
I-Sayın İnce Cumhurbaşkanı, yardımcıları ise kendisini destekleyen siyasi partilerin temsilcileri olacak. Böyle bir ihtimal dede bu formülde de herkes hem fikir.
II- Bu durumda HDP her hâlükârda ya Başkan Yardımcısı konumunda ya da Bakan konumunda hükümette yer alacak. Yani PKK nın siyasi kolu hükümete girecek.
III- Peki kimlerin destekleri ile HDP iktidar ortağı olacak?
VE BUNUN VEBALİNİ KİM NASIL ÜSLENECEK? ŞEHİTLERİMİZİN KANININ HESABINI KİM VERECEK? VE YİNE; “BİZ ŞEHİTLER ÖLMEZ, VATAN BÖLÜNMEZ” DİYE, GÖĞSÜMÜZÜ GERE GERE BAĞIRABİLECEK MİYİZ?
PKK nın HEDEFİ OLAN KÜRDİSTAN İÇİN, EMPERYAL GÜÇLERİN HEDEFİ OLAN İÇ SAVAŞ İÇİN, SON DERECE ÖNEMLİ BİR ADIM ATILMIŞ OLMAYACAK MI? VS.
BİLDİĞİNİZ GİBİ, İÇ ANADOLU BİRLİĞİ, TÜRK MİLLETİNİN VARLIK VE BEKA DAVASININ MÜCADELESİNİ VERMEKTEDİR. ELBETTEKİ MEVCUT DURUMU ANALİZ ETMEK VE BİR SONUCA VARMAK ZORUNDAYIZ…HERKESİN KARARLARINA VE SİYASİ TERCİHLERİNE DE SON DERECE SAYGILIYIZ.
YAPILACAK SEÇİMİN, MİLLETİMİZE, İSLAM ALEMİNE VE İNSANLIĞA HAYIRLARA VESİLE OLMASINI YÜCE ALLAH’TAN DİLİYORUM.