Punto:
Dinle
"Tek adam yönetimi" adı verilen yeni anayasa referandumu 16 Nisan 2017'de yapıldı. MHP'nin desteği ve YSK'nın yasaya aykırı olarak mühürsüz oyları geçerli sayması üzerine yüzde 51,5 oyla kabul edildi. Değişikliğin yargı ve "tek adamın" parti başkanı olması gibi maddeleri altı ayda, diğer maddeler 2019'da yürürlüğe girdi.
Ülkeyi, 2002'den beri aynı zihniyet yönetmekte. Geldiğimiz noktada endişelerimiz, her geçen gün biraz daha artmakta ve derinleşmektedir. İçeride, devlet kurumları; başta emir komuta birliği parçalanan, askerî okulları kapatılan, hastaneleri ve beyin kadroları dağıtılan ordumuz olmak üzere, bağımsız ve tarafsız yargı, millî eğitim, ekonomi gibi temel yapılar gücünü kaybederek tanınmaz hale geldi. Türk Milleti fakru zaruret içinde. Gerginlik had safhada. Dışarıda, ilişkilerimizi dostça ve normal bir şekilde yürüttüğümüz ülke, neredeyse kalmadı.
Dünyaya nizam vereceğiz derken, kuşatıldık, borç batağında nizamsız kaldık. Bu zihniyetin ifadesiyle şimdi "beka", yani varlık yokluk sorunuyla karşı karşıya kaldık.
Bu ağır şartlarda, ülkemizi uçuracağı söylenen "tek adam anayasasını" bütünüyle uygulayacağız. Tartışılan ve en önemli değişiklik olan "eyaletleşme", "özerklik" veya "federasyon" sistemine geçeceğiz öyle mi?
"Eyalet sistemi 2023'ün konusu olacak mı?"
Erdoğan konuyla ilgili görüşlerini açık seçik olarak 2013 yılında ortaya koydu. Kanal D'de canlı yayınlanan TV programında "2023 yılında eyalet sistemine geçebiliriz" diyerek; "Güçlü ülkelerde eyalet endişesi olmaz… Osmanlı'da Kürdistan Eyaleti vardı… Güçlü bir Türkiye, eyalet sisteminden korkmamalıdır…" dedikten sonra, ABD ve Almanya'daki eyaletlerden örnek veriyor. Aslında her iki ülkede de, eyaletlerdeki topluluklar ayrı etnik topluluklar olmayıp, tek millette aittir. Almanya'da 16 eyalet halkı da "Alman" milletine, ABD'de 50 eyaletin halkı da "Amerikan" milletine mensuptur. Erdoğan, bu TV konuşmasında "Türk"e etnik topluluk diyor. Türk, millet olmayınca, toplumun diğer parçaları da ayrı etnik topluluk oluyor. Yugoslavya gibi etnik eyaletlere dayalı bir devletten bahsediyor. Bu egemenliğin bölüşülmesidir, iç savaşı kaçınılmaz kılar. Bir yanlış da Osmanlı'da "eyalet", merkezden yönetilen, şimdiki vilayet gibidir. Ayrıca hiçbir zaman idari manada, "Kürdistan" gibi etnik isim taşıyan eyalet olmamıştır.
Türkiye'nin eyalet sistemi problemi, derdi yok
Erdoğan dört sene sonra, 14.04. 2017'de TRT ortak yayınında, farklı konuşuyor. "Türkiye'nin eyalet sistemi vesaire gibi problemi, derdi yok. Gündemde böyle bir şey yok... Şimdi bu 18 madde, bunun içinde böyle bir şey var mı? Yok. Hiçbir zaman böyle bir şeye teşebbüsümüz olmamıştır. Biz, ülkemiz için böyle bir şeyi gündeme getirmedik. Biz, hep neyi savunduk? Üniter yapıyı savunduk" dedi. Konuşmasına "40 yıllık siyasi hayatımda benim böyle bir iddiam; 'rejim değişecek' diye olmamıştır. Rejim, 1923'te bitmiştir ve bu cumhuriyettir. Ama bu sistem ihtiyaçlara cevap vermiyor. Bu vücuda bu sistem dar geliyor."
18 maddede eyalet var mı? Bundan önce bir düzeltme yapalım; Cumhuriyet rejimi eyalet sistemine mani değildir. Aynen Irak Federal Cumhuriyeti'nde olduğu gibi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu diyor ki: "Bu anayasanın 123, 124, 127nci maddeleri özerk bölgeler, eyaletler kurma yetkisini dağıtarak içeriyor. Aynı maddede değil özellikle farklı maddelere dağılmış ki kimse fark etmesin diye".
Madde 123 - İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzel kişiliği, kanunla kurulur, deniyordu, şimdi "veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle" kurulur.
Madde 124 - Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunda belirtilir.
127. madde ne diyor?
Son fıkrası: "Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır."
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren, "Kamu tüzel kişiliği kanunla kurulur" kuralı esas idi, şimdi Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle de kurulacaktır.
Bir soru: Eyalet, federasyon, çok etnikli rejim kurulmayacaksa, Cumhurbaşkanı bu yetkiyi neden aldı?