Punto:
Dinle
Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı olan ve Bilge Kral olarak anılan Aliya İzzetbegoviç'in 78 yıllık ömrüne sığdırdığı hayatı ile birçok kişiye örnek olmuştur.
Aliya İzzetbegoviç'i ölüm yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz...
ALİYA İZZETBEGOVİÇ KİMDİR?
Aliya İzzetbegoviç, 1925 yılında Bosanski Samac adlı bir kasabada dünyaya geldi. Müslüman bir ailede yetişen Aliya İzzetbegoviç, Saraybosna’da Alman lisesinde eğitimini tamamladı. İslami konulara olan ilgisi nedeniyle lise zamanında arkadaşları ile birlikte dini konuları tartışmak üzere Müslüman Gençler Kulübü’nü kurdu. 16 yaşında iken kurduğu bu kulüp, tartışma faaliyetlerinin dışında hayır ve eğitim faaliyetlerine de öncülük etti. 2. Dünya Savaşı’nda ihtiyaç sahiplerine ettikleri yardımlar ile kendilerini duyurdular.
1925 doğumlu olan Aliya İzzetbegoviç, 24 yaşında İslâmcılık suçundan 5 yıl hapis yattı. Cezaevinden çıktıktan sonra önce hukuk, sonra ziraat fakültesini bitirdi. 25 yıl avukatlık ve bir inşaat firmasında yöneticilik yaptı. 1970 yılında İslâm Manifestosu adlı bir kitap yazdı. Bu kitap 1983`te kovuşturmaya uğradı. 12 Müslüman aydınla birlikte tutuklandı. 1950 öncesinde kurulmuş olan Mladi Müslümani adlı örgütü yeniden örgütlemek suçundan 14 yıl hapse mahkum edildi. Mahkumiyetini çekerken, Yargıtay bu cezayı 11 yıla indirdi.
Aliya İzzetbegoviç, 1989 yılında Yugoslavya`nın dağılma süreci sırasında ilan edilen af sonucu özgürlüğüne kavuştu. 1990 yılında İslam Manifestosu`nu yeniden bastırdı. Bu kitap İzzetbegoviç`in İslâmi kimliğinden ziyade, siyasi kararlılığının ve mücadelesinin bir simgesi oldu. 1990'da ortak yönetimin başkanı seçilen İzzetbegoviç, 1992-1995 Bosna Savaş'ında anahtar rol oynayan isimler arasında yer almış, sağlık sorunları nedeniyle 2000 yılında başkanlıktan ve partisinin başkanlığından çekilmişti.
Daha önce iki kez kalp krizi geçiren Aliya İzzetbegoviç, 10 Eylül 2003'de evinde aniden bayılması ve düşerek 4 kaburga kemiğini kırması üzerine hastaneye kaldırılmıştı. 78 yaşındaki Boşnak lider, daha sonra iç kanama geçirmişti. Eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç, Saraybosna hastanesinde 19 Ekim 2003 günü vefat etti.
Bilge Kral olarak anılan Aliya İzzetbegoviç’in zihinlere kazınmış birçok sözü vardır. İşte onların birkaçında örnek…
“Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler.”
“Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın.”
“Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.”
“Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.”
“Kur’an edebiyat değil, hayattır; dolayısıyla O’na bir düşünce tarzı değil, bir yaşama tarzı olarak bakılmalıdır.”
“Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.”
“Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır!”
“Her şeye kadir olan Allah’a andolsun ki köle olmayacağız.”
“Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.”
“Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.”
“Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.”
“Hayat kısa sözüne hiç itibar etmedim. Çünkü yeterince uzun yaşadığımı düşünüyorum.”
“Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına.”
“Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?”
“Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, akılımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?”
“İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan herşey gayri insanidir.”
“Bir gün askerlerden biri gelip kendisine ‘onlar bizim kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, onlar bizim kadınlarımızı, yaşlılarımızı ve çocuklarımızı öldürüyorlar. Buna bigane kalmamalıyız’ dediğinde, Aliya çok veciz bir şey söylüyor ‘Sırplar bizim öğretmenimiz değiller.”
“Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur’an ve İslâm’dır.”