Piyasalar

Ali Koç'un Kapitalizm Eleştirisi

  • 1416
Punto:
15-16 Kasım 2015'de Antalya'da yapılan G20 Zirvesi öncesi Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koç "Vahşi Kapitalizm" lafını kullanarak şunları demişti: "Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir" Bu açıklamayla birlikte tartışmalar da beraberinde gelmişti. "Marksist Ali" benzetmeleri bile yapılmıştı.. Açıklamalardan sonra Habertürk'ten Meltem Ersoy'a verdiği röportajda konuyla ilgili Koç, “Sözlerimin bu kadar çok ilgi çekmesini biraz garipsedim, çünkü aslında bu konu tüm dünyada tartışılıyor” dedi. "Her Vicdanı Olan Rahatsız Olur" 2016 yılında Meltem Ersoy ile yaptığı röportaj: BİRAZ VİCDANIN VARSA RAHATSIZ OLURSUN "Ben küçüklüğümden, lise ve üniversite yıllarımdan bu yana açgözlülüğe varan hırs konusunda her zaman rahatsızlık duyan biriyim. Bu hiçbir zaman değişmedi. Bugün geldiğimiz noktadan rahatsız olmamak da bu nedenle mümkün değil, biraz vicdanın, adaletin varsa rahatsız olursun. Gelir eşitsizliği başta olmak üzere bu sorunları liderler ya da iş dünyası gönüllü olarak düzeltemezse birilerinin bunu zorla düzeltmeye çalışacağından emin olabiliriz." BÖYLE BİR TARTIŞMAYA YOL AÇMAKTAN MEMNUNUM "Eleştiriler arasında bizi daha farklı düşünmeye veya kendimizi daha güzel ifade etmeye yönlendiren görüşler de oldu. Ama bir şey daha gördük ki, kamuoyunda da bu konuları tartışmaya bir ihtiyaç, heves varmış. Yansımalara dair rapor istedim, 2 kalın kitap geldi. Dolayısıyla belki isteyerek belki istemeyerek bir şekilde böyle bir tartışmaya yol açmak beni memnun etti. EMEK VE SERMAYE ARASINDAKİ DENGESİZLİK Benim dile getirdiğim sistem eleştirisinin temelinde, yüzyıllardır emek ve sermaye arasındaki dengede gidip gelen sarkacın bu kez fazlaca sermaye tarafına kaçmış olması yatıyor. Sermayenin getirisi, ekonomideki büyüme hızını ve emeğin getirisini aşınca kapitalist sistem bugün tanıklık ettiğimiz türden eşitsizlikler yaratmaya başlıyor. Aslında insanlık tarihi boyunca ekonomik bölüşümün nasıl olacağı hep tartışılmış. Bu bölüşüm hiçbir zaman tam anlamıyla eşitlikçi olmadı. Bunu beklemek gerçekçi de değil. Bugün geldiğimiz noktada, iki sistem galip çıkmış: kapitalizm ve liberal demokrasi. Eleştiri olduğunda da doğal olarak bu iki sisteme eleştiri oluyor. KAPİTALİZM KALDIRILMAMALI, SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI Benim açımdan konunun temeli, kapitalizmin ortadan kaldırılması ya da yok edilmesi değil, kapitalizmin daha sürdürülebilir, eşitlikçi ve adaletli bir sisteme dönüşmesi. GELİR EŞİTSİZLİĞİ DÜZELTİLMEZSE.. Bana göre sosyal açıdan sürdürülemez bir ortamdayız. Ekonomik açıdan sürdürülebilirlik artık yetmiyor, sosyal açıdan da sürdürülebilirliği sağlamak gerekiyor. Pek çok veriye bakınca bunun sürdürülemeyeceğini görüyorsunuz. Nitekim mülteci krizi ve göç dalgaları, terör bunun örnekleri. Gelir eşitsizliği başta olmak üzere bu sorunları liderler ya da iş dünyası gönüllü olarak düzeltemezse birilerinin bunu zorla düzeltmeye çalışacağından emin olabiliriz. KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ AÇGÖZLÜLÜKTEN RAHATSIZIM Ben küçüklüğümden, lise ve üniversite yıllarımdan bu yana açgözlülüğe varan hırs konusunda her zaman rahatsızlık duyan biriyim. Bu hiçbir zaman değişmedi. Bugün geldiğimiz noktadan rahatsız olmamak da bu nedenle mümkün değil, biraz vicdanın, adaletin varsa rahatsız olursun. YA TERCİHEN YA MECBUREN Bu eşitsizliğe, vicdan sızlatan tabloya karşı biz kayıtsız kaldığımız takdirde başkaları başka şekilde bunu ele alacak ve bu tür sosyal patlamaların çok daha fazlasını görme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğiz Benim dikkat çektiğim sorunlar belki de daha çok zengin ülkelerde yaşanacak sorunlar. Ancak yine de bizim de ders ve önlem almamız lazım. Bizim ülke olarak geleceğimiz çok parlak, ama bugün kırmızı alarm veren tehlikelere karşı hep beraber omuz omuza vermediğimiz takdirde bizim başımıza da çok ciddi problemler gelebilir. KAPİTALİZMİN NİMETLERİNİ İNKAR EDEMEYİZ Kapitalizm olmasaydı hayatımızda pek çok şey olmayacaktı. Pek çok sektörde çığır açan gelişmeler de kapitalizm sayesinde oldu. Kapitalizmin doğasındaki rekabet ve girişimciliğin sayesinde ortaya çıkan yenilikler ve ekonomik gelişmelerin çok çok büyük nimetleri oldu. Bunları inkar etmek haksızlık olur. Güzel şeyler olurken, kötü şeyler de oluyorsa buna ‘Neden böyle oldu?' diye kafa yormamız lazım. Benim demek istediğim, kapitalizmin bugün geldiği noktadaki yanlışların gözden geçirilmesi gerektiği."